Benim ayağıma sünnet doktoru tek geldi :)
“” İyi olacak hastanın doktor ayağına gelirmiş!’
Sayfa 132Kitabı okudu
Sinirden duvarda asılı olan o katilin fotoğrafını indirdiğimde polisler kanatlanmış gibi masaların üzerinden paldır küldür atlayarak beni tutmaya çalıştılar. Çerçeveyi ayağımla kırarken cam parçaları ayağıma battı. Ne gözyaşlarımın aktığının ne de kanımın fışkırdığının farkındaydım.
Ayaklarım kanadığı için polisler beni alıp hastaneye götürdü. Baban haberi alınca acil servise geldi. Doktor ve hemşireler ayak tabanlarımı yarıp içindeki cam kırıklarını çıkarıp sargı yaparken babandan bir ricada bulundum. "Eve bir gidip gelsen. Dün gece hazırlayıp getirmediğim bir pankart dolabın içinde kaldı."
O gün, gün batımında babanın omzuna tutunarak yalpalaya yalpalaya hastanenin çatı katına çıktım. Pankartı korkuluklara asıp bağırdım. "Oğlumu bana geri verin! Kana susamış kasap Can Duhoan'ı parçalara ayıralım." Öfkeden kan beynime sıçramıştı. Polisler yangın merdiveninden çıkıp gelene kadar, beni omuzlayıp hasta yatağına zorla yatırdıkları âna kadar öyle bağırdım.
Sayfa 146 - 6. Bölüm Çiçeklerin Açtığı Tarafa Doğru - Oğlanın Annesi, 2010Kitabı okudu
Sadece ismimi yazdırdığım, bir kez bile katılmadığım Ölü Yakınları Birliğinin toplantısına ilk gidişim, başkan yardımcısı olan annenin telefon etmesiyle olmuştu. O asker kökenli devlet başkanı buraya geliyor, o katil buraya geliyor dedikleri için... Ama senin kanın henüz kurumamıştı.
Zaten o günlerde derin bir uyku çekemiyor, yatakta dönüp
Sayfa 145 - 6. Bölüm Çiçeklerin Açtığı Tarafa Doğru - Oğlanın Annesi, 2010Kitabı okudu
"Kalbi delmek" için geldiniz: Buyurun."
[Ölen babasının vasiyeti. Mezarda olası bir dirilmeyi önlemek için aldırılan bir ihtiyati tedbir.]
Bir reverans yapıp geri çekildim. Her iki doktor da aynı zamanda reverans yaptılar ve görecekleri iş hakkında hemen anlaşmaya vardılar ... Bir insanın göğsünü nasıl deldiklerini de hiç
Sayfa 125 - 126,127 Can KlasikKitabı okudu
Maalesef Bu Olayın Baş Kahramanı Ben, Kibirim Ve Gururumdur:
Hayat Tesadüfleri Sevmez, Hayat Acı ve Hüzünleri Sever
“Üç gün önce çok üzücü bir şey oldu hayatımda; ama olayı anlamam ve olayın farkına varmam bugündü, haberi alana kadar. Üç gün önce yeğenim kolunu kırmıştı, ben onunla konuştuktan sonra, bir gücün beni anılarıma geri götürdüğünü başta hissetmedim. Bir anda seneler öncesine gittim, ben
Mizah
BEKTAŞİ HİKAYE
Bir Bektâşî ile Karadenizli bir kayıkçı denizde giderlerken fırtına çıkmış, deniz köpürmeye ve tekneye sular girmeye başlamış. Bektâşî'nin yüzü korkudan sararınca Karadenizli kayıkçı onu teskîn etmek için : "Ne korkaysun, Allah KERÎM'dur" deyince Bektâşî şu ârifâne cevâbı vermiş :
Ben de ondan korkuyorum ya! İster misin O
SON DANS -1
O eve hiç gitmek istemiyordum. Yine de ayaklarım sürüklüyordu beni. Yol boyunca öylesine değişik duygularla yürüdüm ki. Sanki bir şey olsun, bir şey olsun da beni yolumdan alıkoysun istedim.
Zaten bir süredir kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Yorgunum. Hiçbir yere sığamıyorum. Bir boşluktayım sanki. Boğulduğumu, nefes alamadığımı
Doktor ayağıma geldi :)
Bir kimsenin durumu değişikliğe uğrasa, üzüntü ve gam istilasıyla şaşırıp kalsa ve dünyadan yüz çevirip, el çekmek zamanı gelse, onun hakkında tabip der ki: Buna sevda hastalığı üstün gelmiştir, kara sevda illetini bulmuştur.
