Paravan yukanda derken sesim öyle kısıktı ki duyup duymadığından bile emin değildim. Külotunu çıkar. Demek ki duymuş. Ya sana çoktan çıkardığımı söylersem? Ben insanların arasındayım Bayan Fairchild. Bana işkence etme. Asıl sen bana işkence ediyorsun diyerek öfkelendim Tamam. Şimdi külottan tamamen kurtul. Eteğimi kaldınp külotu
Sayfa 34
Onu pes ettirmek istiyordum ama beklemek ve görmek istiyordu. Bu da daha çok heyecanlanmama neden oluyordu Diger zamanlar da olmasa bile burada bana sonsuz güven duymasını istiyordum. Aslında tüm hakimiyeti ona vermey delice istesem bile devam ettim. Ama ona ne yanıt verecegimi bilemiyordum. Kaybetmek üzereydim. Ne istiyordum? "Göğüslerime
Sayfa 328
Reklam
Etrafta pek çok insan olmasına rağ- men bu bize gözlerden uzak olabilme şansı veriyor, en azından diğer insanların arasında sıkışmıyorduk. Hudson'ın vücudu olduğu sürece birilerinin arasında sıkış- mak benim için sorun değildi. Beni görünce gözleri parladı, ona kamaranın anahtarını uzat- tım ve alıp, cebine koyduktan sonra uzanıp elimi
Sayfa 51
Isabel ses çıkarmamak için yumruklarım sıktı. Yoksa Winter yine durabilirdi ve genç kadının şu anda en son istediği şey onun durmasıydı. Birdenbire göğsünü bıraktı ve doğrularak genç kadına baktı. “Sana ait her şeyi keşfetmek istiyorum.” “O halde bunu yapmalısın,” diye karşılık verdi Isabel mırıldanarak. Winter parmak uçlarıyla önce
Sayfa 249
Şiir Antolojisi
GÜNÜN ŞİİRİ Cezmi Ersöz Gözlerimden Çok Yaramı Sevdim... Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar. Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne
Masallar, ilahiler, efsaneler, destanlar, türküler, ninniler, tiyatro, sinema ve edebi eserler: Halk arasında masallar çoktur. Masalların en meşhuru "Hangur" un hikayesidir. Türk mitolojisindeki tepegözü andırır. Demirciliğin dünyaya Kafkasya'dan yayıldığı hakkında ki rivayet ünlüdür. Halk arasında La Fontaine'in kendinden çok
Reklam
Adam fısıldadı: —Tanrım. Konuş benimle. Ağaçta bir kuş cıvıldadı,ama adam duymadı. Sonra adam bağırdı: —Tanrım konuş benimle! Gökyüzünde bir şimşek çaktı,ama adam onu da dinlemedi. Adam etrafına bakındı: —Tanrım seni görmeme izin ver. Gökyüzünde bir yıldız parladı,adam bunu fark etmedi. Ve adam bağırdı. —Allah’ım bana bir mucize göster. Bir bebek doğdu bir yerlerde ama adam bunu bilemedi. Sonra adam çaresizlik içinde sızlandı: —Dokun bana tanrım ve burada olduğunu anlamamı sağla! Ve bunun üzerine Tanrı aşağıya doğru süzülerek adama dokundu. Adam kelebeği elinin tersiyle uzaklaştırdı ve yürüyerek gitti.
Adam fısıldadı: ''Tanrım konuş benimle.'' Ve bir kuş cıvıldadı ağaçta. Ama adam duymadı. Sonra adam bağırdı: ''Tanrım konuş benimle. '' Ve gökyüzünde bir şimşek çaktı. Ama adam dinlemedi onu. Adam etrafına bakındı ve, ''Tanrım seni görmeme izin ver'' dedi. Ve bir yıldız parladı gökyüzünde. Ama adam farkına varmadı. Ve yüksek sesle haykırdı: ''Tanrım bana bir mucize göster.'' Ve bir bebek doğdu bir yerlerde. Ama adam bunu bilemedi. Sonra çaresizlik içinde sızlandı: ''Dokun bana tanrım ve burada olduğunu anlamamı sağla, ne olur! '' Bir kelebek kondu adamın omzuna. Ve adam kelebeği, elinin tersiyle uzaklaştırdı... (Halil Cibran)
Bırak, bırak tüm bunları diyecektim. Kimin konuştuğunun ne önemi var, biri kimin konuştuğunun ne önemi var dedi. Biri kalkıp gidecek, giden ben olacağım, ben olmayacağım o, ben burada olacağım, buradan uzaktayım diyeceğim, ben olmayacağım o, hiçbir şey söylemeyeceğim, bir öykü anlatılacak, biri bir öykü anlatmaya çabalayacak. Evet, yadsımıyorum
216 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.