Hikaye ve anlatım tarzı pek güzel değil. Hatta 7 bile şaibeli geldi gözüme :) Yalnız hikaye yüreğime dokundu. Çok buruk, boynu büyük, hassas bir yüreğin hikayesi...
İçinde saflık ve onun getirdiği o masumane güzellikten başka bir şey barındırmayan hanım hanımcık kızımızın neye dokunsa kururttuğu neye göz koysa çıkardığı bir takım olaylar dizisi.
Dediğim gibi dili hiç hoş değil.
Madame Bovary#179180955 okurken bu kadar zorlanmadım. Sanki hikaye değilde Sefilleri okuyormuşum ağırlığı vardı üzerimde. Öyle zor ve ağır ilerliyorduki sayfalar suratıma tokat gibi çarpıyordu. 56 sayfacık bir şey 9 sayfa giriş falan derken çıkar. 4 sayfada hikayelerdeki boşluklardan gider 40 yapar Milliyetçe Hareket Partisinin 40. Yılı kutlu olsun :) ama zulm gibi geldi. İsimler, şehirler köyler derken karma çorman oldu hikaye. Peki neden 7? Çünkü o acıklılık yüreğime dokundu. O karşılıksız ve hiçbir şey gözetmeden sadece olduğu gibi yürekten gelen o sevgi o gerçek işte aranılan o sevgi ve bunu gösterebilmek hatta verebilmek için girilen o mücadele çok güzeldi. Ama hanım kızımız bildiğin lanetli doğmuş.... :) Flaubert reisin tek amacı duyarlı Ruhlara dokunmak. Bu eseri yazmasını amacının bu olduğunu söylüyor. Gerçekten de öyle oldu ve ruhuma dokundu yoksa 7 puan dahi vermezdim.
Belkide Flaubert bize sevgide yegane amacın kaybetmek olduğunu göstermek istiyordur. Kim bilir? Kaybetmek ve üstüne koyarak sevmek. Daha fazla daha fazla. Sonrası İlahi saadet...
Saf Bir YürekGustave Flaubert · Can Yayınları · 20192,735 okunma
Dostum Faik;
Ey koca Sait! Bakma koca diye seslendiğimi bilirim sen kendini koca görmezsin, ne yaşlanmış görürsün ne de kocamış. Sen kendini her zaman işe yaramayan, kimsenin sevmediği, sevmeye layık olmayan bir lüzumsuz olarak görürsün. Sırası gelmişken sorayım, bir insan kitap yazar içinde kendini anlatır da nasıl ismini Lüzumsuz Adam koyar?
Yüzünde gülümseme , kalbinde kırıklık, ruhunda dünya kadar ukde ile büyümüş tüm kız çocuklarına ithaf edilmiştir. (S.N.Demir)
Sözü beni derinden etkiledi , ve ekledim
Sanırım buldu muhatabını kitap dedim . Kendini bir türlü bu dünyaya ait hissetmeyen ben’e yazıldığını hissettim ve başladım okumaya. Bir çoğumuz kalbinde kırıklıklarla büyüdük,
“İnsana bir sıkıntı dokundu mu, gerek yan üstü yatarken, gerek otururken, gerekse ayakta iken (her hâlinde bu sıkıntıdan kurtulmak için) bize dua eder.”
(Yunus/12)
Necip Fazıl Kısakürek - Beklenen Şiirinin Hikâyesi - Şairin Kendi Kaleminden
Üniversiteli delikanlı Kolejli kıza bir voleybol maçında rastladı.Okul salonundaydı maç. Tribünsüz minik bir salon.. Seyircilerle oyuncular arasında sahanın çizgisi vardı sadece.. O kadar yakındılar..
Delikanlı bu tatlı bu güzel bu dünyalar şirini kızı ilk defa görüyordu takımda.. Hoşlandığını fena halde hoşlandığını hissetti. Az sonra bir şeyi