Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Bizim kavuşmamız binde bir ihtimal, hiç beni beklemesin" demişsin. Yapma gözünü seveyim Muazzez.... Sen bana bir kuyu kaz mesela Muazzez. Beni içine göm, ben seni orda da beklerim. Yanıma bir ceviz yatır, ona seni anlatayım, acısın ceviz bana, sarılsın, "vah be kardeşim " desin. Sarılıp öylece kalalım, özü özüme geçsin. Üstümüzden bin yıl geçsin. Gömdüğün topraktan bin yıl sonra tekrar süreyim Muazzez, yine sana döneyim. Dallanıp budaklanayım senin için, gökleri tutsun dallarım. Bin yeşil meyve vereyim, birini yuva bileyim. Bin yıl da kabuğumda bekleyeyim. Bin ceviz sallansın dallarımda, benden hariç bin ceviz. Binini koparsınlar Muazzez, bir bana dokunmasınlar. Sen gelene kadar ben o dalda dururum. Ha, gelmedin diyelim, yokluğunla kururum. Yapma Muazzez, ben o binde bir ihtimale tutundum.
Tanrılar adaletli görünmek istiyorlarsa, gerçekleşmesi imkânsız da olsa düşlerimize dokunmasınlar, sıradan da olsa, bize iyi düşler versinler.
Reklam
Bin yeşil meyve vereyim, birini yuva bileyim. Bin yıl da kabuğumda bekleyeyim. Bin ceviz sallansın dallarımda, benden hariç bin ceviz. Binini koparsınlar Muazzez, bir bana dokunmasınlar. Sen gelene kadar ben o dalda dururum. Ha, gelmedin diyelim, yokluğunda kururum. Yapma Muazzez, ben o binde bir ihtimale tutundum."
Dünya savaşıyor hiç durmadan, sıkıntısını biz çekiyoruz. Çay yok, kahve yok! Haydi Seylan çayını gene onlara bırakalım, gözümüz yok ama... Bizim ekmeğimize dokunmasınlar hiç olmazsa!
"Bin yeşil meyve vereyim, birini yuva bileyim. Bin yıl da kabuğumda bekleyeyim. Bin ceviz sallansın dallarımda, benden hariç bin ceviz. Binini koparsınlar Muazzez, bir bana dokunmasınlar. Sen gelene kadar ben o dalda dururum. Ha, gelmedin diyelim, yokluğunda kururum. Yapma Muazzez, ben o binde bir ihtimale tutundum."
Makul bir istek
Adalet nedir bilmez Tanrılar adaletli görünmek istiyorlarsa, gerçekleşmesi imkânsız da olsa düşlermize dokunmasınlar, sıradan da olsa, bize iyi düşler versinler.
Sayfa 96 - can yayınları
Reklam
Kalabalık masalar arıyorum, Kalabalık masaların gürültüsü içinde sessizce oturmak ve ağlamamak için kıvranmak. Dokunsalar bağıracağım dokunmasınlar istiyorum Ama olsunlar... Ellerini uzatıp geri çeksinler
Ya toprağından koparmasınlar kadınları Ya da uzaktan koklamayı bilsinler Ya bir ömür âşık olsunlar bu nazenin çiçeklere Ya da aşka hiç niyetlenmesinler Ya dokunmasınlar insan ruhlu şu çiçeklere Ya da hiç bırakmasınlar ellerini Ve kadının mutlu edildiği bir devir daha gelsin artık...
Sen bana bir kuyu kaz mesela Muazzez.
Beni içine göm, ben seni orda da beklerim. Yanıma bir ceviz yatır, ona seni an­latayım, acısın ceviz bana, sarılsın, “Vah be kardeşim” desin. Sarılıp öylece kalalım, özü özüme geçsin. Üstümüzden bin yıl geçsin. Gömdüğün topraktan bin yıl sonra tekrar süreyim Muazzez, yine sana döneyim. Dallanıp budaklanayım senin için, gökleri tutsun dallarım. Bin yeşil meyve vereyim, biri­ni yuva bileyim. Bin yıl da kabuğumda bekleyeyim. Bin ceviz sallansın dallarımda, benden hariç bin ceviz. Binini koparsın­lar Muazzez, bir bana dokunmasınlar. Sen gelene kadar ben o dalda dururum. Ha, gelmedin diyelim, yokluğunla kururum. Yapma Muazzez, ben o binde bir ihtimale tutundum.
853 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.