Dünyâya vedâ ettik, atıldık dolu dizgin; En son koşumuzdur bu! Asırlarca bilinsin! Bir bir açılırken göğe, son def'a yarıştık; Allâh'a giden yolda meleklerle karıştık. Geçtik hepimiz dört nala, cennet kapısından; Gördük ebedî cedleri, bir anda yakından! Bir bahçedeyiz şimdi şehidlerle berâber; Bizler gibi olmuş o yiğitlerle berâber. Lâkin kalacak doğduğumuz toprağa bizden; Şimşek gibi bir hâtıra nal seslerimizden.
Sayfa 14 - Mohaç TürküsüKitabı okudu
Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik; Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik! Ak tolgalı beylerbeyi haykırdı: İlerle! Bir yaz günü geçtik Tuna' dan kafilelerle.. Şimşek gibi bir semte atıldık yedi koldan. Şimşek gibi Türk atlarının geçtiği yoldan. Bir gün dolu dizgin boşanan atlarımızla, Yerden yedi kat arşa kanatlandık o hızla... Cennette bugün gülleri açmış görürüz de, Hâlâ o kızıl hâtıra titrer gözümüzde! Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik, Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik!
Sayfa 13 - AkıncıKitabı okudu
Reklam
Sözde senden kaçıyorum Dolu dizgin atlarla Bazen sessiz sedasız İpekten kanatlarla Ama sen hep bin yıllık bilenmiş inatlarla Karşıma çıkıyorsun En serin imbatlarda Adını yazıyorsun Bulduğun fırsatlarla Yüreğimin başına noktalarla, hatlarla Başbaşa kalıyorum sonunda heyhatlarla Sözde senden kaçıyorum Dolu dizgin atlarla
Herkesçe iyi bilinmektedir ki , XV. Louis'nin döne­minde Fransa'da askeıi işler sürekli olarak kötülemiş­ti. Henri Martin'in gözlemlemiş olduğu gibi, Yedi Yıl Savaşları'nda peşinde her zaman sayısız fahişe, satı­cı ve uşak sürükleyen ve koşum beygirlerinin sayısı binek hayvanlarının sayısının üç katı olan Fransız or­dusu, Turenne ve Gustavus - Adolphus'un orduların­dan çok Daryüs ve Serhas'ın sürülerini andırıyordu.* Archenholz, bu savaşa ilişkin tarihinde koruma göre­vi verilen Fransız subaylarının sık sık yerlerini terk ederek yöredeki bir yerlere dans etmeye gittiklerini ve ancak akıllarına yattığı zaman üstlerinin emirleri­ne uyduklarını anlatır. Askeri işlerin bu acıklı durumu, her şeye karşın ordudaki tüm üst mevkileri elinde tutan aristokrasinin çürümüşlüğü ile kötü sonuna doğru dolu dizgin gitmekte olan "eski düzen"in genel altüst oluşu yü­zündendi. Yalnız başına bu genel nedenler, Yedi Yıl Savaşı'nın sonucunun Fransa aleyhine olması için ol­dukça yeterliydi. Fakat kuşkusuz Soubise gibi gene­rallerin yeteneksizlikleri, Fransız ordusu için zaten genel nedenlerin hazırlamış olduğu başarısızlık olası­lığını çok daha artırmıştı. Şimdi, Soubise mevkisini Madame Pompadour sayesinde koruyabildiğine göre, mağrur Markiz'i, Fransa'nın durumu üzerinde olum­suz etki yapan genel nedenleri belirgin ölçüde pekiŞ­tiren "etkenler"den biri saymamız gerekiyor.
Ben hiçbir şey olmayabilirim, hatta şairliğim bile bir yaldız parıltısı olabilir, fakat muhakkak ki, bir şeyim, aşığım karıcığım, dolu dizgin, uçsuz bucaksız aşık…Her şeyime sitem edebilir, her tarafımı inkar edebilirsin, fakat aşıklığımı asla! Sevmenin bütün merdivenlerini ayak ayak yükselerek geçtim, şimdi başım doğan güneşlerin kızıltısı içinde yanan göklerdedir. Yüreğim kocaman bir su yığını gibi ve onun aynasında yalnız senin başın var.
Sayfa 74
VUSLAT Bir uykuyu cananla beraber uyuyanlar, Ömrün bütün ikbâlini vuslatta duyanlar, Bir hazzı tükenmez gece sanmakla zamanı, Görmezler ufuklarda, şafak söktüğü anı... Gördükleri ru'ya ezeli bahçedir aşka; Her mevsimi bir yaz ve esen rüzgârı başka. Bülbülden o eğlencede feryad işitilmez; Gül solmayı; mehtab, azalıp gitmeyi bilmez... Gök kubbesi
Reklam
… duygular mantıklı olmak için gereklidir. Duygu ile düşüncenin dansında, duygusal yetenek akılcı zihinle el ele verip düşüncenin kendisini devreye sokarak -veya devreden çıkararak- kararlarımızı her an yönlendirir. Benzer şekilde, düşünen beyin, duyguların kontrolden çıkıp duygusal beynin dolu dizgin gittiği anlar hariç, duyguları idare eder.
Belki insanın her türlü eski bağdan kopması, ‘Yapmayacaksın' ve ‘Yapmamalısın' türünden düzenleyici frenlerden kurtulması da belli bir hedefe doğru hiç kontrolsüz dolu dizgin koşabilmesi de doğasına uygun değildi.
Sayfa 334Kitabı okudu
Ben hiçbir şey olmayabilirim, hatta şairliğim bile bir yaldız parıltısı olabilir, fakat muhakkak ki, bir şeyim, aşığım karıcığım, dolu dizgin, uçsuz bucaksız aşık...
Sayfa 74 - yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.