Yeni bir hayat üslûbu doğarken, eskisi de bir daha dirilmemek üzere göçüp gidiyor. Bu, geçiş çağıdır. Kuşku ve acı dolu bir çağ!
Sayfa 108 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
“Daha kimse ölmedi mi, bu korku dolu yalnızlığımıza, bu amaçsızca savrulmamıza, bu boşluğa ve köksüzlüğe son verecek biri?”
Gördüm ki insan yalnızlığın ağır perdesi altında sözcüklerle derin ve duygu dolu bir dostluk kurabilir.
Sayfa 54 - İthaki YayınlarıKitabı okuyor
İhtiyaçlarla dolu bir hayat sürmek kaderimiz olmamalıdır.
Tanrı bize sadece korkuyla değil, güç, sevgi ve akılla dolu bir ruh vermiştir.
Sayfa 221 - Koridor Yayıncılık
“Dünya canavar ruhlu insanlarla dolu…”
Sadece şehadet getirmekle Allah'tan bir şey isteme hakkına sahip olamayız. Eğer bahçemize nasıl fidan dikeceğimizi öğrenmez, onun yerine hayatımız boyunca diken dikersek, öbür dünyada meyvelerle dolu bir bahçe devralmayı bekleyemeyiz.
Duygusal şantaj, bizi ifade edilmemiş, için için yanan duygularla dolu halde bırakır.
Özlem dolu o zamanın hatırına, büsbütün yitirilmiş yıllarında bile seni sevdim.
Sayfa 29Kitabı okuyor
Neden onun dudaklarından,sevgi dolu ve yüreklendirici sözcükler yerine sıradan ve anlamsız lakırdılar çıkıyordu ki?
Sayfa 6
Bir Şey Öğrendim
(Her Şey Olmuş Bir Hiç Tarafından Yazılmıştır.)
yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay. başka yeteneklerimizi geliştirmiş, bazı teklifleri kabul etmiş olmayı dilemek kolay. daha çok çalışmış, sevmeyi daha iyi becermiş, paramızı daha iyi idare etmiş, daha popüler biri olmuş, o gruptan ayrılmamış,
Anliyor musun Doktor
Kafam cam kiriklariyla dolu Doktor. Bu nedenle beynimin her hareketinde düșüncelerim aciyor, anliyor musun? Bütün hayatimca bu cam kiriklarini beyin zarimin üzerinde tașimak ve onlari oynatmadan son derece hesapli düșűnmeliyim
İyileşmenin kökeni… sevgi dolu, uyumlu ve kendine hakim bir kişinin kalbinde, zihninde var olma ve anlaşılma algısında yatmaktadır.
Bunu ben de istedim. Şimdi de istiyorum. Herkes bağırmadan temiz temiz konuşuyo, insanların düşünceleri temiz; kitaplarla, resimlerle, güzel şeylerle dolu bir ev.
Benim soluduğum havada çok çalışmak var, ev kirası var, kavga ve demlenme var; Ama siz odanın ucuna kadar gidip annenizi öptüğünüzde, dünyanın en güzel şeyini gördüm, dedim. Çok şey yaşadım, benim gibilerin bile çoğundan daha fazla şey gördüm.Bakmayı severim, daha da fazla şey görmek isterim.
Bu şehir laubaliliğin,kötülüğün, ikiyüzlülüğün kaynaştığı bir şehir.İyi insanları yok mu?Dolu.Ama nasıl çekilmişler, nasıl ürkmüşler, nasıl kapanmışlar bir yere? Neredeler?”
Sayfa 117 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
