Ne çok düşmanı var mutluluğun..
Mutluluk da yorar insanı. Pırıl pırıl bir ırmakta yüzüyorsun, mutluluk dediğin bu. Bir kıyıda, bir dönemeçte arada bir ortaya çıkıveren pis bulanık akıntılardan uzaklaşacaksın, güçlü kulaçlar atmam gerek. Sık sık oldu mu da, yoruluyor insan.Timsahlar, suaygırları, ağulu yılanlar da var ırmakta. Ne çok düşmanı var mutluluğun..
“ hayat herkese farklı bir rol yazıyor ve senden her ne olursa olsun yaşamanı, kusurlu da olsa Yazılanı oynamanı bekliyordu. Kaderi değiştirebileceğini düşündüğün her dönemeçte önüne birden fazla seçenek sunuyor, seçimi senin yapacağını düşündürüyor, inanmanı sağlıyordu ama aslında tüm yollar dönüp dolaşıp aynı yere getiriyordu. Tıpkı tek çıkışı olan bir labirent gibi.
Reklam
"Hayat herkese farklı bir rol yazıyor ve senden her ne olursa olsun yaşamanı, kusurlu da olsa yazılanı oynamanı bekliyordu. Kaderi değiştirebileceğini düşündüğün her dönemeçte önüne birden fazla seçenek sunuyor, seçimi senin yapacağını düşündürüyor, inanmanı sağlıyordu ama aslında tüm yollar dönüp dolaşıp aynı yere getiriyordu. Tıpkı tek çıkışı olan bir labirent gibi."
-ölmedin. delirmedin. felaketler yoktur, başka yerdedirler. ufacık bir belâ seni kurtarmaya yeterdi belki de: her şeyini kaybederdin, savunacak bir şeyin olurdu, ikna etmek için, duygulandırmak için söyleyecek sözcüklerin olurdu. ama sen hasta bile değilsin. ne gündüzlerin ne de gecelerin tehlikede, gözlerin görüyor, ellerin titremiyor, nabzın
Dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen Ömrümüzse karşılıksız sorulardı hepsi bu Şu samanyolu hani avuçlarından dökülen Kum taneleri var ya onlardan birindeyim Yeni bir yolculuğa çıkıyorum kar yağıyor Bir aşk tipiye vuruluyor daha ilk dönemeçte Çocuksun sen sesindeki tipiye tutulduğum
Dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen Ömrümüzse karşılıksız sorulardı hepsi bu Şu samanyolu hani avuçlarından dökülen Kum taneleri var ya onlardan birindeyim Yeni bir yolculuğa çıkıyorum kar yağıyor Bir aşk tipiye tutuluyor daha ilk dönemeçte Çocuksun sen sesindeki tipiye tutulduğum youtu.be/haGeI2E-AcY
Reklam
Zaten saçma bir soyluluk kuruntusudur konuşmak. Ukalâlıktır.
Sayfa 24
"Dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen Ömrümüzse karşılıksız sorulardı hepsi bu Şu samanyolu hani avuçlarından dökülen Kum taneleri var ya onlardan birindeyim Yeni bir yolculuğa çıkıyorum kar yağıyor Bir aşk tipiye tutuluyor daha ilk dönemeçte Çocuksun sen sesindeki tipiye tutulduğum"
Kadınların birçoğu her önemli dönemeçte eşlerine danışmanın doğal olduğunu düşünürken, birçok erkek kararlarının daha çoğunu otomatik olarak, eşine hiç danışmadan verir. Bu durum, karar verme anlayışlarındaki büyük bir farklılığın sonucudur. Kadınları kararların konuşup uzlaşarak alınmasını bekler. Konuşmayı katılım ve iletişiminin göstergesi olarak görürler. Ama erkekler genelde önemsiz sadıkları bir konuyu uzun uzun konuşmaktan hoşlanmaz, görüşmeden hareket edemezlerse kısıtlandıklarını hissederler. Kadınlar "Ne dersin?" diye sorarak ucu açık bir konuşma başlatmaya çalıştıklarında, erkekler çoğu zaman karar vermelerinin istendiğini sanır.
Sayfa 16
Dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen Ömrümüzse karşılıksız sorulardı hepsi bu Şu samanyolu hani avuçlarından dökülen Kum taneleri var ya onlardan birindeyim Yeni bir yolculuğa çıkıyorum kar yağıyor Bir aşk tipiye tutuluyor daha ilk dönemeçte Çocuksun sen sesindeki tipiye tutulduğum...
Reklam
umarım herkesin yolu gerçekten vefalı insanlarla kesişir, üç adım attıktan sonra ilk dönemeçte kaybolanlarla değil
Bilirler ki, Kendine varamayan,ötekine kavuşamaz. Kendini anlamayan, ötekine anlatamaz. Bir ömürdeki bin dönemeçte, ruhdaş olmayanla yoldaş da olunamaz.
Sayfa 186Kitabı okudu
1.500 öğeden 2.611 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.