“Bir kitap başımıza inen bir darbe gibi bizi sarsmıyorsa neden zahmet edip okuyalım ki?” demiş Franz Kafka. Bu kitap da sonlara doğru zihniyetime bir darbe indirdi. “İnsan biraz da olsa mutlaka bencil olmalı.” der halam. Kitabı bitirirken bu sözü hatırladım direk. Günün sonunda Gregor hiç var olmamışcasına hayatına devam eden anne, baba ve kız kardeş var. Yalandan acılar çekip sanki Gregor hiç acı çekmiyormuş, hayatı elinden alınmamış gibi davranan bir baba ve anne. Özellikle baba. Aslında söyleyecek daha çok şey var da, boşver. Evlatlarınız işe yarayınca aslan oğlum dünyalar güzeli kızım, yaramayınca ise kurtulmaya çalıştığınız bir bela oluyorsa sizin anne babalığınızı sorgularım, hatta yüzünüze tükürürüm.
DİPNOT: Bu ilk kitap incelemem ve şunu söylemek istiyorum: Adı üstünde bu bir edebiyat. Herkes nasıl görüyorsa öyle algılar, algıladığını da kendi umurlarına göre yorumlar. Ben de bu kitabı böyle yorumladım. Şu an 22 yaşındayım ve bundan belki 1 hafta, belki 1 ay, belki 1 sene, belki 10 sene sonra bakabildiğimde bu yazıya ekleyeceklerim veya çıkaracaklarım olacaktır muhakkak.