672 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Spoiler içerir.. :)
Herkese merhaba sevgili okurlar.Bugün çok beklediğim ve gözümü karartıp okuduğum o fantastik serinin ilk kitabı Dördüncü Kanat hakkında yorum yapmaya geldim.Öncelikle gerçekten böyle birşey beklemiyordum.Yani herkes çok fazla övüyordu ve ben uzun zamandır fantastik kitap okumuyordum hele ki bu kadar uzunlukta bir kitabı aylarca okurum diye
Dördüncü Kanat
Dördüncü KanatRebecca Yarros · Olimpos Yayınları · 20232,489 okunma
On dördüncü kural
Hakkın'ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir, diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatının altının üstünden daha iyi olmayacağını?
Sayfa 134Kitabı okudu
Reklam
Herkesin sizi sevmesini istiyorsanız dördüncü kural şudur: Karşınızdakini dinlemeyi bilin ve ona kendisinden bahsetme fırsatını verin.
Kendimi aştım, kitap karakterleri değil kitap yaratıklarına aşık oluom
"Bunun çok moda olduğunu duydum," diye böbürlendi Tairn. "Bu..." Söyleyecek kelime bulamıyordum. (Violet üstünde duramadığı için eğer takmış) "Onu kullanamam." Başımı iki yana salladım. "Buna izin yok." "Neye izin verilip verilmeyeceğine ben karar veririm," diye homurdandı Tairn başını benim hizama indirip buhar püskürterek. "Bir ejderhanın binicisine hizmet etmek için oturak değiştiremeyeceğini söyleyen bir kural yok. Sen de bu bölükteki her binici kadar -hatta daha fazla- çalıştın. Vücudunun diğerlerinden farklı olması, oraya oturmayı hak etmediğin anlamına gelmez. Bir biniciyi tanımlamak için birkaç deri şerit ve bir kulptan daha fazlası gerekir."
Şems-i Tebrizi nin 40 kurali
1.kural yaradanı hangi kelimelerle tanımladığımız, kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar. şayet tanrı dendi mi öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklına, demek ki sende korku ve utanç içindesin çoğunlukla...yok eğer tanrı dendi mi evvela aşk, merhamet ve şefkat anlıyorsan, sende de bu vasıflardan bolca mevcut
Çalışmayı başta öne sürdüğüm dördüncü tezle bitirmek isterim: Eğer din, dil, etnik köken farkından bağımsız olarak tüm vatandaşların eşit ve eşdeğer olduğu, demokrasinin kural ve kurumlarıyla işlediği bir rejim isteniyorsa, 1918-1938 Apartheid rejiminin kurucularıyla araya mesafe koymak şarttır. Aksi takdirde, hem bugünkü Apartheid rejiminin kökleri anlaşılamaz hem de bunun değiştirilmesi imkânsız olur. Gel gelelim bugün gözlenen tam tersidir. Türkiye'nin egemen siyasi kültürü kendisini hâlâ Apartheid kurucuları ile özdeşleş tirmektedir. Bu tutum vatandaş eşitliğinin ve demokrasinin önündeki en büyük engellerden biridir, çünkü Apartheid sorgulama imkânını elimizden almaktadır.
Sayfa 138 - Aras YayınlarıKitabı okudu
Reklam
439 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.