“Ey insan-ı müşteki! Sen ma’dum kalmadın, vücud nimetini giydin, hayatı tattın, camid kalmadın, hayvan olmadın, İslâmiyet nimetini buldun, dalalette kalmadın, sıhhat ve selâmet nimetini gördün ve hâkeza… Ey nankör! Daha sen nerede hak kazanıyorsun ki Cenab-ı Hakk’ın sana verdiği mahz-ı nimet olan vücud mertebelerine mukabil şükretmeyerek, imkânat ve ademiyat nevinde ve senin eline geçmediği ve sen lâyık olmadığın yüksek nimetlerin sana verilmediğinden bâtıl bir hırsla Cenab-ı Hak’tan şekva ediyorsun ve küfran-ı nimet ediyorsun?” (Mektubat, Yirmi Dördüncü Mektup, Birinci Makam)
Manastırlı Hilmi Beye Dördüncü Mektup
Bir süre yürüdüm yürüdüm Hiç kimsenin ağzını dayayıp da Suyunu içmediği bir çeşme gibi durdum Durdum ki Önce bir elektrik mavisi çöktü içime Sanki bir suya anlatıldım da bilinemedim Ben
Sayfa 285
Reklam
Leyla, Zalım Leyla! Bu, benimki dördüncü. Oysaki senden bir tek mektup aldım. O belalı ve korkunç ilk mektubun, yani 4-1, ben mağlubum...
"Bu benimki dördüncü.. Oysa ki senden sadece bir mektup aldım. O belalı, ümitsiz, korkunç ilk mektubun. Yani 4-1, ben mağlubum..."
KURŞUN KALEM Çocuk, büyük babasının mektup yazışını izliyordu. Birden sordu : "Bizim başımızdan geçen bir olayı mı yazıyorsun ? Benimle ilgili bir hikâye olma ihtimali var mı ? " Büyükbaba yazmayı kesti, gülümsedi ve torununa şöyle dedi : "Doğru, senin hakkında yazıyorum. Ama kullandığım kurşun kalem yazdığım kelimelerden çok daha
manastırlı Hilmi Bey'e dördüncü mektup
oyuğumdan çıktım. çıkmamı duydum. bir süre yürüdüm yürüdüm. hiç kimsenin ağzını dayayıp da suyunu içmediği bir çeşme gibi durdum. durdum ki önce bir elektrik mavisi çöktü içime. sanki bir suya anlatıldım da bilinemedim ben.
Sayfa 47 - Ada Yayıncılık - Birinci Basım - Temmuz, 2014Kitabı okudu
778 öğeden 991 ile 778 arasındakiler gösteriliyor.