"Oldukları yerde kalabilmek için ellerinden geleni yapacaklarının farkındasınız. Önergeleri hasıraltı ettiklerini, oylamalara hile karıştırdıklarını, toplantıları savuşturduklarını, yalanlar söylediklerini, insanları oyaladıklarını anlattınız. Onları demokratik yöntemlerle görevlerinden almak olanaksız, çünkü bu insanlarda vicdan denen şeyden eser yok, üstelik parti üyelerinin yarısı, liderlerinin böyle dalavere karıştıracağına inanamayacak kadar saf."
"Rosenbergler elektrikli sandalyede idam edildi. Neden Rosenberglerin ölümü karşısında kendimi böyle hissetmeme karşın, komünist ülkelerde haksız yere suçlananlar için yalnızca çaresizlik ve üzüntü duyuyorum? Bunun yanıtı oldukça ironik. Kendimi yalnızca Batı'da olanlar için sorumlu hissediyorum, orada olanlar için değil."
"Bize bu savaşın, Hitler'in uğursuz öğretilerine, ırkçılığa ve benzeri şeylere karşı yapılan bir haçlı seferi olduğu söylenmişti; oysa Afrika'nın yarısı, o koca kara parçası, Hitler'in inancı, yani bazı ırkların ötekilerden üstün olduğu inancı doğrultusunda yönetiliyordu. Kıtanın dört köşesinde yaşayan yerli kitleler, beyaz efendilerinin ırkçı şeytanla savaşmaya gidişini buruk bir alayla izliyorlardı."
"Bence günümüzde Marksizm, resim dinler dışında, bir dünya görüşüne, bir dünya ahlakına ulaşma yolundaki ilk girişimdi. Ancak başarılı olamadı, öteki dinler gibi, o da bölümlere ve alt bölümlere, gitgide daha küçük kiliselere, mezheplere ve inançlara ayrılmaktan kurtulamadı.
Yine de denedi."
İnsanlar ölmüş ya da ölmek üzere olan bir toplumda yaşadıklarını biliyorlar. Duyguyu reddediyorlar, çünkü her duygunun ucunda eşya, para ve güç var. Çalışıyor ve işlerinden nefret ediyorlar, bu yüzden hissetmemeyi seçiyorlar. Seviyorlar, ama bunun yalnızca bir aşka benzer bir şey ya da çarpık bir sevgi olduğunu biliyorlar, bu yüzden hissetmemeyi seçiyorlar.
Torunlarımızın torunlarının torunlarının torunları, geçmişe bakıp, dünyayı şu anki algılayış biçimimizin çok yanlış olduğunu açıkça görebilecekler. Yine de, kendi zamanlarının bakış açısıyla yorum yapmış olacaklar.