Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Dört Büyük Yanılgı
Neden ile sonucu karıştırma yanılgısı. Sonucu neden ile karıştırmaktan daha tehlikeli bir yanılgı yoktur: aklın asıl rezilliği diyorum ben buna.
Dört Büyük Yanılgı
"İster bedensel olsun, ister ruhsal, her büyük acı, neyi hak ettiğimizi bildirir; çünkü onu hak etmeseydik, bize gelemezdi."
Reklam
_Nevroz, anormalliktir. _Nevrotik, anormal davranışlı, kültüründen sapmış, ruhsal bozukluğu olan kişidir. Nevrotikler, kültürün üvey evlatlarıdır. _Nevrotik bir insan, kendini, kendi yoluna dikilen bir engel olarak görmektedir. _Nevroz, kişinin normal gelişimini engeller ve baş edemediği çatışmaların içine düşürür. _Anormal davranan herkes
Nisan 1954
Fakat CHP yöneticileri yine büyük bir yanılgı içindeydiler. Halkın geçen dört yılda gerçeği gördüğü ve DP'ye oy verdiği için pişman olduğu sanılıyordu.
_Bazı insanlar kendi güneş sistemlerinde yaşarlar. Onları orada ziyaret etmek gerekir. _En derin denizlerde boğula boğula becerirsin tek bir nefesle yaşamayı. En yüksek uçurumlardan düşerken öğrenirsin uçmayı. En derin yaralarla başlar en derin gülücükler. _Sevdiğiniz insanları düşünüyorsunuz, ama daha derine inin, sonunda sevdiğinizin onlar
_Epikürcü zevk düşkünlerine göre, Tanrıların yaşamlarından daha mutlu başka yaşamlar düşünülemez. Çünkü tanrılar hiçbir iş yapmaz; hicbir şeyle uğraşmaz; hicbir gayret sarf etmez; bilgeliklerinin tadını çıkarırlar; en derin ve sonsuz hazları tadacaklarını daima bilirler. Epikürcülükte tanrıların tam anlamıyla mutlu olduğunu, ama tam tersine
Reklam
_Işık bekliyor, fakat karanlığa sığınıyoruz. İncil _Karanlığa lanet etmektense, bir mum yakmalıyız. _Neyin doğru olduğu umurumuzda mı? Fark ediyor mu? _Gerçek bilgelik, sınırlarımızı bilmekte yatar _Can sıkıcı ve sevimsiz görünse de bilimsel yöntemin önemi, bilimsel bulgulardan çok daha büyüktür. _Edilgen taraf, baskın tarafın yanılsamalarına
_Psişe, insan zihninin, bilincinin ve bilinç dışının tamamıdır. Galaksilerin ardında tanrıyı aramayı hayal edemeyiz. Her şey psişenin ürünüdür. Eski yunanca'daki psyche sözcüğü, "kelebek" anlamına gelir." Latince'deki animus ruh ve anima can, eski yunanca anemos rüzgar sözcüğüyle aynı köktendir. _Vücudun merkezi de başta
( Dişilliğin Farklı Yüzleri ) _Atalardan gelen kalıtsal özellikler olan Arketipler, ruhun rehberleri, bilinçdışının kişileşmeleridir. Onları göremeyenler, onların ellerine düşmüştür. Bilinç, arketiplerle büyülenir ve sanki hipnotize olmuş gibi esir tutulur. Erkeksi Animus, babadan kalma Logos’a karşılık gelirken, Kadınsı Anima da anneden kalma
Dört Büyük Yanılgı
Ahlâk ve din tümüyle yanılgının ruhbiliminin kapsamı içindedir: Her durumda “neden” ile “etki” birbiriyle karıştırılır; ya da doğruluk ile doğru olduğuna inanılanın etkisi birbiriyle karıştırılır; ya da bilincin bir durumu ile bu durumun nedenselliği bir biriyle karıştırılır.
Sayfa 46 - Can Yayınları, Friedrich Wilhelm NietzscheKitabı okudu
Reklam
73 Seçimlerinin propaganda sürecinde tam bir Ecevit rüzgârı esmiştir. Dağa taşa “Karaoğlan” yazılmıştır. Ecevit, adı, söylemi, hatta giyimiyle, birdenbire Türkiye kamuoyunun merkezine oturmuştur. Popülaritesi düşen Demirel ise “şapkasını alıp giden adam” olarak algılanmaya başlanmıştır... 14 Ekim 1973 tarihinde yapılan seçimlerinden CHP, hiç
Sayfa 150Kitabı okudu
Dört Büyük Yanılgı
3 Sahte bir nedensellik yanılgısı. – İnsanoğlu çağlar boyunca nedenin ne olduğunu bildiğine inanmıştır.
Sayfa 42 - Can Yayınları, Friedrich Wilhelm NietzscheKitabı okudu
Dört Büyük Yanılgı
1 Nedenle sonucun karıştırılmasından doğan yanılgı. – Sonuçla nedeni karıştırmaktan daha büyük bir yanılgı yoktur.
Sayfa 40 - Can Yayınları, Friedrich Wilhelm NietzscheKitabı okudu
CEMİL MERİÇ'İ TANIMA
Cemil Meriç, diyalektiği bir metot olarak uygulayan 'serazat' bir düşünür; sonunda titreyip kendine/yuvaya dönmüş, hidayete ermiş, hak yolunu bulmuş eski bir Marksist; Batı'yı tanıdığı ölçüde, ışığın ancak Doğu'dan gelebileceğinin farkına varmış eski bir batıcı; Doğu ile Batı ve/veya 'muhteşem bir mazi' ile
Hala geniş kesimlerce savunulan varsayıma göre, avcılık ve toplayıcılık öyle çok hareketli ve dağınık olmayı gerektiriyordu ki yerleşik hayat söz konusu bile değildi. Oysa yerleşik hayat tahıllarla hayvanların evcilleştirilmesinden çok öncelere dayanmakta olup tahıl ekiminin sınırlı olduğu veya hiç yapılmadığı yerlerde de sık sık devamlılık
50 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.