- Kabalacılar bu gizli anlamı nasıl açığa çıkarıyorlar?
İlke olarak basittir bu, ama uygulanması yüksek bir manevi düzeyle büyük bir zihinsel çeviklik ve ince zekâ gerektirir. Sözcüklerin anlamı değil, harflerin, sözcükteki tek tek her harfin mantığı önemlidir. Kabala'nın bir özelliği de, sözcük- lerdeki harflerle olduğu kadar sayılarla, rakamlarla da çalışmasıdır, çünkü her harfe tekabül eden bir sayı vardır. Buradan yola çıkılarak, her sözcüğün sayısal değeri hesaplanabilir. Gematria adı verilen bu işlem tarzı, gayet net ve kesin kurallara göre işler. Örneğin, alfabenin ilk dokuz harfi, l'den 9'a kadarki sayılara denk düşer; sonraki dokuz harf onluklara (10, 20, 30,.. 90’a kadar) karşılıktır. Son dört harf ise, 100, 200, 300 ve 400'ü gösterir.
- Bu yöntemi bir örnekle açıklayabilir misiniz?
Elbette. Örneğin, "ana" kelimesi em diye yazılır, yani 1+40 = 41. “Baba". av diye yazılır, yani 1+2 = 3. "Çocuk", Ibranice yehed, 10+30+4 = 44 sayısını verir, yani ana ile ba-banın toplamı! Bir başka örnek: Adam, “insan" kelimesini oluşturan harflerin sayısal değerlerini toplarsak, 45 (30+5+10) buluruz. İmdi, bu sayı İbranice ma, “ne?" kelimesinin iki harfinin toplamına (40+5) eşittir! Dolayısıyla, iki kelime arasında ilişki kurulursa, insanın özde bir soru, “ne?" olduğu so- nucu çıkarılabilir. Hatta ben, buradan yola çıkarak, insanın belirlenmiş bir özü, bir tanımı olmadığı; bir tanımı varsa bunun tanımlanamamak olduğu fikrini ifade etmek üzere, Fransız di- ine "quoibilité" [“ne-olabilirlik"] diye yeni bir terim kazandırmakta bile sakınca görmedim.