166 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Hermann Hesse
Hermann Hesse
nin kalemini seviyorum. Betimleme ve anlatılarında yormadan, sıkmadan veriyor vermek istediğini. 166 sayfalık bu kısa hikayede harika ve çok yerinde bir toplum eleştirisi bulacaksınız. Bir hayat henüz açmamış bir tomurcukken nasıl heba edilir, kaş yapalım derken gözler nasıl çıkarılır, hepsini adım adım okuyacaksınız. Ve içine doğduğunuz ortamın size yönelik niyetinin iyi olsa da, iyi gelmeyeceğini göreceksiniz. İnsan ve toplumu anlamak adına kesinlikle okunması gereken bir eser. Dostluk, cinselliğin keşfi, delikanlılıktan genç adam olmaya geçiş gibi konular ağırlıkta. Fakat maksat toplumun birey üzerindeki baskısını sansürsüz bir şekilde ifade edip yüzüne çarpmak. Keşke "Pisa eğitim sıralaması" denen saçma şeylerin mevcut olduğu bu zamanda, genç insanların okul, eğitim ve başarı baskısından kaçmak için intihar ettiği bu dönemde bu kitap her ülkede okunması zorunlu ders kitabı olsa... Kitapla kalın...
Unterm Rad
Unterm RadHermann Hesse · Suhrkamp Yayınlaru · 01,698 okunma
Dostluklar
Gerektiğinde sessiz bir kimliğe bürünen zamanın her anında acı, tatlı meyvesinin paylaşıldığı sabrın metanetinde müşahit bir çınardır dostluk…!💫💫💫
Reklam
Güvenilir ve tatlı bir dostluk kadar hiçbir şey insan ruhunu memnun etmemiştir.
Gerçek dostluk zaman ve mekân tanımazdı.
Sayfa 308Kitabı okudu
—Dostluk nedir, biliyor musunuz? diye sordu. —Evet, diye yanıtladı çingene kiz; kardeş gibi olmaktır, tıpkı elin iki parmağı gibi iç içe geçmeden birbirlerine dokunan iki ruh gibi.
Anne sevgisi insanın duyabileceği en kutsal sevgidir.Bu sevgiyi ayağıyla bir kenara itenler mutlu olamazlar...
Reklam
Deliliğin getirdiği can sıkıntısı, uçsuz bucaksız bir çölü çağrıştırıyordu; öyle ki, herhangi birinin öfkesi ya da üzüncü bir vaha yaratıyordu sanki. Ara sıra yaşanan kısacık dostluk anları da, bu çöle yağan bir yağmur gibiydi ve bu anlar numaralanıyor, sayılıyor, bitmelerinden çok sonra bile hatırlanıyordu. İşte Carla özenle sigarasını içerken, ikisi böyle bir yağmuru tadıyorlardı.
"Şiirden, Fransız edebiyatından, tiyatrodan söz ederlermiş. Verlaine, Rimbaud, Flaubert ve Shakespeare'i andıkça, sihirli bir şekilde, dostluk ve sevginin her bombadan daha güçlü olduğu barış dünyasına geri dönerlermiş."
Sayfa 206Kitabı okudu
328 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
"Bazı günleri bazı insanlarla beraber atlatınca gerçekten atlatmış oluyoruz. Mesela sen bugün benim yanımda olmasaydın kalbimde hep bu ölmüş olan balığın yasını tutacaktım. Zaten ölecekti. Ama sen benimle olmasaydın bunu atlatamayan birisi olacaktım işte Kartal.” Bugün kalemini severek okuduğumda bir lavinalaf'ın yeni kitabı #birsu yorumuyla geldim. Yazarın daha önce üç kitabını okumuştum. Kalemi eğlenceli, kurguları size keyifli zaman geçirtiyor. Hikayemiz Nilüfer'in nişanıyla başlıyor fakat Nilüfer bu durumdan memnun değil. Peki neden bu duruma geldi işte olayların öncesine dönerek hikayeyi okumaya başlıyoruz. Nil, ailesinin ve dostlarının biriciği. Babasının en yakın arkadaşı, Alaz amcasının oğlu Kartal Dağhan'a aşıktır. Duygularını kendi içinde yaşar çünkü hem uzaktan akrabadırlar hem de Kartal'dan ufak da olsa bir ışık görmemiştir. Kartal ne zaman ihtiyacı olsa hep yanına olmuştur. Harika bir arkadaş ortamları vardır. Dostluklarını, arkadaşlarını çok sevdim. Kartal ve Nil'in ilişkisi güzel bir dostluk ama iş duygulara gelince tıkanıp kalıyorlar. Çocukluk anılarını yüzümde tebessüm ile okudum. Yazar kitabı sanki sizinle sohbet ediyormuş gibi yazmış bu da benim çok hoşuma gitti. Ve sonda bize bir bomba bırakıp devam kitabını merak etmemizi sağlıyor. Lavinaf kitaplarında sıcacık aile ortamı ve sizi mutlu edecek aşk hikayeleri olur. Bu kitabı da kesinlikle tavsiye ederim. Yayın hayatına merhaba diyen lollayayinlarinj güzel baskıları ve sunumları için tebrik ederim.
Bir Su Bitkisinin Hatıraları
Bir Su Bitkisinin HatıralarıLaviniapiaf · ‎Lolla Yayınları · 202411 okunma
Bana baktığında beni seviyormuş gibi gelmiyor. Nasıl açıklayacağımı bilmiyorum ama sanki bende benim aslında olmadığım bir şeyi seviyormuş gibi. Bana öyle geliyor ki, bir erkek ne zaman bizi sevse sanki gözlerinin içindeymişiz gibi kendimizi gözlerinde görmemiz gerek ve Pedro Real'i iki kere yakından görmeme rağmen gözlerinde kendimi bulamadım.
Sayfa 103Kitabı okudu
Reklam
âşığın sevgilisini gören, onunla dostluk kuran birisini gördüğünde ya da sevgilisinin bulunduğu beldeden gelenlerden biriyle karşılaştığında duyduğu teselli de bir kanaattır.
Sayfa 171 - insan yayınlarıKitabı okuyor
Dostluk kurduğumuz nice suriyeli’ye sormuşumdur: Kanlı meydan mitinglerinde binlerce insan türkiye ve osmanlı’yı lanetlerken meydanın tam ortasındaki ay yıldızlı armalı,Yıldız camii maketli telgraf anıtına niye dokunmuyordunuz? Hepsinin cevabı aynıydı: “Ama o anıt Hamid-i Sani’nin.” “İyi ama o da bir osmanlı padişahı.” “Olsun, o Hamid-i Sani.”
Sayfa 7 - TimaşKitabı okudu
Kadınların arkadaşlığı. Kadınlar bir erkekle çok rahat dostluk kurabilirler, ama bu dostluğu sürdürmek için fiziksel antipatinin biraz yardımı gereklidir.
Erkeklerin nezdinde,kendi gururlarından ve egolarından daha önemli şeyler olabilir miydi? Bağışlama yeteneği, evlat sevgisi veya bir kadına duyabilecekleri dostluk duygusu gibi...
Sayfa 143
Ağlamayı unutarak yaşamak Yeraltında, yer üstünde Sevgi sevinç tarlasında Aşk ve dostluk denizinde Çocuklar gibi mağrur Dertlerden uzak, Başlamakta şimdi huzur Kardeşliğe, muhabbete Hürriyete inanarak.
Resim