Çocuk ne yaşıyorsa onu öğrenir!
• Eğer bir çocuk sürekli eleştirilmişse, Kınama ve ayıplamayı öğrenir. • Eğer bir çocuk kin ortamında büyümüşse, Kavga etmeyi öğrenir. • Eğer bir çocuk alay edilip aşağılanmışsa, Sıkılıp utanmayı öğrenir. • Eğer bir çocuk sürekli utanç duygusuyla eğitilmişse, Kendini suçlamayı öğrenir. • Eğer bir çocuk hoşgörüyle yetiştirilmişse,
Sayfa 106 - Remzi Kitabevi, 2019Kitabı okudu
Eğer
Eğer bir çocuk sürekli eleştirilmişse, kınama ve ayıplamayı öğrenir. Eğer bir çocuk kin ortamında büyümüşse,kavga etmeyi öğrenir. Eğer bir çocuk alay edilip aşağılanmışsa, sıkılıp utanmayı öğrenir. Eğer bir çocuk sürekli utanç duygusuyla eğitilmişse, kendini suçlamayı öğrenir. Eğer bir çocuk hoşgörüyle yetiştirilmişse, sabırlı olmayı öğrenir. Eğer bir çocuk desteklenip,yüreklendirilmişse, kendine güven duymayı öğrenir. Eğer bir çocuk övülmüş ve beğenilmişse, takdir etmeyi öğrenir. Eğer bir çocuk hakkına saygı gösterilerek büyütülmüşse, adil olmayı öğrenir. Eğer bir çocuk güven ortamı içinde yetişmişse,inançlı olmayı öğrenir. Eğer bir çocuk kabul ve onay görmüşse, kendini sevmeyi öğrenir. Eğer bir çocuk aile içinde dostluk ve arkadaşlık görmüşse, bu dünyada mutlu olmayı öğrenir. (Nolte’nin Eğer şiiri, çocuk gelişimini çok iyi özetlemektedir.)
Sayfa 28 - Nobel Tıp KitabevleriKitabı okudu
Reklam
Dostluk
“En derin okyanuslarda bile, dostluk bir fener ışığıdır; aydınlatır, rehber olur ve güven verir.”
Meselenin hiçbir zaman aşk olmadığını otuzlu yaşların sonlarına doğru anlayacaksınız. Mesele; dostluk, güven ve yol arkadaşlığı.Yanında yürümek istemeyeni, vaktinden çalarak ikna etmeye çalışma.
Sayfa 121Kitabı okudu
Asgari güven lütfen!
İnsan ilişkilerinde diğerkâmlık ve sadakat mumla aranıyor. Güven aşınıyor. Sadece kendi benliklerini referans alan insanlar, bir diğerine şüpheyle bakıyor. "Beni kullan mak istiyor olmasın? Beni sömürerek kendisine menfaat sağlayacak olmasın?" tarzı şüpheler, dostluk ve dayanışmanın altını oyuyor. Hiçbirimiz karşımızdaki insanın aklını okuyamayız. Ama toplumsal hayat asgari bir güven duygusuna ihtiyaç duyar, diğer insanların iddia ettikleri ve göründükleri kişi olduklarına inanmamızı gerektirir. Sağlıklı bireyler olmak için başkalarina ve dünyaya karşı temel bir güven duygusu geliştirebilmemiz icap eder. Maalesef günümüzün ruh iklimi fazlasıyla karamsar, duygusuz ve şüpheci.
O, soylu bir insan, benim de kurtarıcım... Ama soyluluk insanda saygı, güven, işbirliği, dostluk gibi duygular uyandırıyor; kurtarıcının aldığı ödülse gönül borcu ve kendine duyulan bağlılık oluyor. Hepsi bu. O belki benden daha ateşli bir yapıya sahip. Kanı kaynadığı zaman okşayışları nasıl da yakıcı oluyor! Ama benim gereksinim duyduğum şey daha başka. Sessiz, uzun okşayışlar; fırtınasız, dingin bir sevecenlikle tatlı düşlere dalmak... Benim arzuladığım şeyin bu olduğunu biliyor mu acaba? Özyapılarımız, huylarımız, arzularımız birbirine uyuyor mu? Biliyorum, benim için canını vermeye hazırdır. Ben de onun için veririm canımı. Ama bu yeter mi? O benim hakkımdaki düşünceleriyle mi yaşıyor? Ve ben, onun hakkındaki düşüncelerimle mi yaşıyorum? Bana gerekli olan bir aşkla mı seviyorum onu?
Sayfa 299
Reklam
643 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.