"Hiç bir şey istediğim gibi gitmiyor çok mutsuzum." Tamam kendini kodlamakta özgürsün elbet! Ama gel sana; Çinli Düşünür Lao Tzu'ndan, 3 bin yıllık bir hikaye anlatayım da dinle lütfen. Resmin küçük bir parçasına bakıp tamamı hakkında hızlıca karar veriyoruz. Peki ama Niye?Atı kaybolan yaşlı adam oğlu ve sürekli yargıda bulunan
1.SEZON 6.BÖLÜM Özel Roman Karakteri Analizi Kaymakam & Cici Baba Selahattin Bey
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı Yusuf
, ana karakter olsa da ben Kaymakam Bey karakterini çok yönlü olması açısından en az Yusuf kadar çarpıcı buldum. Yusuf, sadece aidiyet arayışı içerisinde bir varoluşsal sancıyla eserin başından sonuna kadar tek yönlü boyutta ilerlerken
Reklam
230 syf.
·
Puan vermedi
Merhaba arkadaşlar... Ne yazık ki beklediğim gibi memnun kalmadım bu kitaptan... Evet bazı öğütler, öneriler iyi ve güzel; hele Şems ve mevlanın alıntıları... Ama basit olaylarla küçük çocuklara anlatılır gibi bu yedi günlük seyahat... Evet hepimiz tesadüflerle yaşıyoruz ama insanlara ders vermek için bir roman yazılıyorsa eğer; böyle çok basit
Hiçbir Karşılaşma Tesadüf Değildir
Hiçbir Karşılaşma Tesadüf DeğildirHakan Mengüç · Destek Yayınları · 20216,4bin okunma
"Bir varmış bir yokmuş, kötü, ama çok kötü bir kocakarı varmış ve bu kocakarı bir gün ölmüş. Arkasında bir tek hayır bile bırakmamış. Şeytanlar onu yakalamışlar ve ateş gölüne fırlatıp atmışlar. Kocakarının koruyucu meleği ise durmuş, Tanrı’ya anlatmak üzere bu kadının yaptığı bir hayır işi olsun hatırlayabilir miyim diye düşünüyormuş. Anımsamış ve Tanrı’ya şöyle demiş: “Bu kadın bahçeden bir sap soğan kopartmış ve bir dilenciye vermişti.” Tanrı ona şu cevabı vermiş: “Bu bir sap soğanı al, gölün içindeki kadına uzat, ona tutunsun ve çıksın, şayet gölden çıkabilirse cennete gitsin, yok eğer soğanın sapı koparsa kocakarı şimdi olduğu yerde kalsın.” Melek, kocakarıya koşmuş, bir sap soğanı uzatmış, al kocakarı, buna yapış ve dışarı çık demiş. Sonra onu dikkatlice çekmeye başlamış, artık tamamen çekmişmiş ki, göldeki diğer günahkarlar da onun dışarı çıktığını görür görmez kocakarıyla birlikte çıkabilmek için eteğine yapışmaya çalışmışlar. Ancak bu kocakarı kötü, ama çok kötü bir kocakarıymış ve, “Sizi değil, beni çekiyorlar, bu soğan da sizin değil, benim,” diyerek başlamış onları tekmelemeye. Bu lafı söyler söylemez de soğan kopuvermiş. Kocakarı göle düşmüş ve o gün bugündür de yanar dururmuş. Melek ise ağlamış ve oradan uzaklaşmış."
177 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
İnsan İradesi:KUMARBAZ...
Kitaba geçmeden önce romanla ilgili birkaç bilgi vermek istiyorum (her zamanki gibi): 1. Dostoyevski, ilk büyük romanı olan ve büyük bir kitleye ulaşan "Suç ve Ceza"dan sonra yayınevi ile yaptığı anlaşmaya bağlı kalmak mecburiyeti üzerine, "Kumarbaz" romanının 25 gün içerisinde yazılmaması halinde ileride yazacağı romanlardan
Kumarbaz
KumarbazFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202374,4bin okunma
Çocukların yüreği yumuşaktır. Yedi çocuklu bir anne ölmüştü. Yedi yaşlarındaki kızı annesinin öldüğünü görünce başlıyor çığlık çığlığa ağlamaya. Susturmak için ne yapsalar ne etseler fayda etmiyormuş. Çocuk bir çeşit sinir krizine tutulmuş. Evde bu sırada zengin kapılarında yüz sürerek yaşayan Dura adlı bir kadın bulunuyormuş. Kızcağızı yatıştırmak için şöyle demiş: "Ağlama, ağlayıp duruyorsun, ama annen seni sevmezdi ki, hatırlıyor musun, seni bir gün cezalandırmıştı, bir köşeye koymuştu seni, hatırlasana!" Dura'ya en iyi yol bu görünmüştü: Yanılmadı da. Kız ağlamasını birden kesmiş. Dahası ertesi gün annesi toprağa verilirken kırık, soğuk bir sesle: "O beni sevmiyormuş!" diye mırıldanmıştı. Üzülmek, hırpalanmak, sevilmemek düşüncesi her nedense hoşuna gitmişti. İnanın, gerçek bir olaydır bu. Ama bu "çocuk fantazyası" kısa sürdü. İki gün geçti geçmedi annesini özlemeye başladı, hastalandı ve sonra hayatı boyunca, bu kızın annesini saygıyla anmadığı bir günü bile geçmedi.
Sayfa 878 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
113 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.