Okumak için kendimce geç kaldığımı düşündüğüm bu yüzden de bir haftalık süre içerisinde keyif alarak bitirdiğim bir kitap.
Öncelikle kitabın ana karakteri Raskolnikov'un yanı sıra yan karakterlerin de kişilik analizlerini, psikolojilerini, geçmişleri nedeniyle şimdiki zamandaki hallerini detaylı bir şekilde okumak, anlamak ve her birinin dünyasını keşfetmek çok hoşuma gitti. Bana göre Dostoyevski'nin ustalığı biraz da yarattığı veya ilham alarak kaleme aldığı bu hayatlardan belli oluyor.
Raskolnikov karakteri hakkında, kendisi yoksulluk çeken bu yüzden üniversitede hukuk okuyup yarıda bırakan (istese bitirebilirmiş) ve kendi hakkında bir karar vermesi gereken bir genç. Bu karar kendi düşüncesiyle yaptığı insan sınıflandırmasına dayanıyor. Bu sınıflandırmaya göre iki çeşit insan var biri sıradan insanlar (bu insanları "bit" olarak isimlendiriyor). Diğer tarafta tarihin akışına büyük etkileri olan nitelikli insanlar. Teorisine göre ikinci sınıftaki insanların büyük hedefler için işlediği suçların normal olduğunu hatta bu yolda gereklilik olabileceğini savunuyor. Kendisini bir sınıfa koymak için de bir cinayet planlıyor. Bu cinayeti nitelikli insan olma yolundaki ilk adımı "yoksulluktan kurtulma" olması amacıyla işliyor. Daha sonra kendi içindeki çatışmaları, kişilik bozuklukları ve suçlu psikolojisi gibi kavramlar zaten en iyi şekilde aktarılmış. Keyifli okumalar.
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022158,6bin okunma
Cemal Süreya'nın bir programda biyografisi sorulduğunda; "1931 yılında doğdum. 1937 yılında annem öldü. 1944 yılında Dostoyevski’yi okudum. O gün bugündür huzurum yoktur. Biyografim bu kadar." Demiş.
Bereket versin ki ben 28 yaşında "Suç ve Ceza" ile tanıştım azapla. Hoş, çocukluğum ve gençliğim dolu dizgin geçmedi