"İnsan her şeye alışan bir yaratıktır ve sanırım bu en iyi niteliğidir."
Tembel tembel çevrenin baskısından şikâyet etmeyi bırakmanın zamanı geldi. Doğrusunu söylemek gerekirse, çevremiz gerçekten içimizde çok şeyi öldürebilir, ama her şeyi değil.
Reklam
376 syf.
·
Not rated
Ölüler Evinden Anılar
1849 yılında devlet aleyhindeki bir komploya karıştığı iddiası ile tutuklanan ve 4 ay hapishanede kalan Dostoyevski, kurşuna dizilmek üzereyken diğer sekiz tutuklu arkadaşı ile affedildi. Cezası dört yıl kürek, dört yıl da adî hapse dönüştürüldü. Cezasını çekmesi için Sibirya'da bulunan Omsk Cezaevi'ne gönderildi. Burada geçirdiği dört yılın ardından er rütbesi ile hizmete verildi. Aslında kendi hayatından yola çıkarak yazılan bi kitap olması ilgi çekici ve güzel ama ne kadar gercekte olsada maalesef beklentimin altında kaldı hapishanedeki her detayı yazması ne kadar sıkıcı olsada hapishane arkadaşlarının hayat hikayelerine değinmesi kitabın en güzel kısımlariydi ama kitabın durağan ve herseyin aynı durağınlıkta ilerlemesi maalesef biraz insanı sıkıyor. O yüzden okuyanlar için bitirmek biraz uzun sürebilir.
Ölüler Evinden Anılar
Ölüler Evinden AnılarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201914.8k okunma
Mesela, on yıllık sürgün hayatımda bir kerecik olsun yalnız kalamamanın ne korkunç ne azaplı bir şey olduğunu anlayamazdım. Daima konvoylar halinde çalışmaya gider, iki yüz arkadaşla beraber gecelersin hiçbir zaman bir kerecik olsun yalnız kalamazsın! (syf13) ... Yüzlerce arkadaş arasında bulunduğum halde kendimi ne kadar derin bir yalnızlık içinde hissettiğimi hatırlıyorum. Sonunda bu yalnızlığı da sevmeye başlamıştım ya. Bu ruh yalnızlığı içinde bütün geçmişimi gözden geçiriyor her şeyi en ufak ayrıntısına kadar hatırlıyordum. Geçmişin üzerinde düşünürken kendimi amansız bir titizlikle suçluyor, hatta bu yüzden bazen bana bu yalnızlığı bağışlayan alın yazıma şükran duyuyordum. Çünkü bu olmasaydı ne böyle kendimi yargılayabilir ne de geçmişimi bunca titizlikle inceleyebilirdim. (syf 353)
Ruh ve şahsi gelişim asla belli ölçülere vurulamaz. Hatta eğitimin bile bu durumda ölçü sayılması mümkün değildir. Herkesten önce ben en cahil, en dar çevrede en ince bir ruh gelişimine rastlamıştım. Hapishanede bazen birkaç yıldan beri tanıdığın bir adamı çoğu zaman hayvan yerine koyup küçümsediğin olur. Ama bazen de öyle bir an gelip çatar ki, aynı adamın ruhu gayriihtiyari dışa açılır; işte o zaman içindeki hazineyi, duyarlılığı görür, kalp taşıdığını anlar, kendinin ve başkalarının ıstıraplarına karşı gösterdiği anlayışın farkına varırsınız. Gözleriniz birdenbire açılır; ilk anda bütün bunları görüp duyduğunuza bile inanamazsınız. Bazen de tersi olur: Tahsil, barbarlık ve sinizm ile öylesine bir uyuşur ki, nefretten boğulacak gibi olursunuz; ne kadar iyi kalpli ne kadar saf olursanız olun buna bir özür ya da hafifletici sebep bulamazsınız.
Sayfa 314
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.