İnsan Sınıfları
İnsanlar, tabiat yasaları gereğince, genellikle iki sınıfa ayrılırlar, aşağı sınıf (sıradan insanlar) dediğimiz insanlar ki, biricik ödevleri, kendileri gibi birtakım yaratıkların çoğalmasına yarayacak materyal ödevi görmekten ibaretti, bir de, kendi çevrelerine yeni bir söz söylemek yetenek ve istidadını kendine gören insanlar sınıfı. Tabii bu
Sayfa 334 - RaskolnikovKitabı okudu
"Vahşi insanlar bağımsızlığı severler, akıllı insanlar düzeni severler, ama düzen yoksa..."
Reklam
Doğal olarak, sayısız ara bölümler de vardır ama bu iki ana bölümün ayırt edici çizgileri bence oldukça kesindir: Birincisi, yanı sürü dediğimiz, tutucu, yumuşak başlı, buyruk altında, boyun eğerek yaşayan insanlardan oluşur, bu boyun eğme onlar icin çok değerlidir, onlar bunu severler ve bana öyle geliyor ki, bunlar boyun eğmek zorundadırlar, çünkü bunların yaşamdaki rolleri budur, bu onlara hiç de küçük düşürücü, aşağılayıcı görünmez. İkinci bölümde bulunanların hepsi yasaları çiğner, yıkıcıdırlar en azından ellerinden geldiğince yakıp yıkmayı deneyen yaratıklardır. Bunların işledikleri suçlar doğal olarak göreli ve değişiktir. Ama olayların büyük çoğunluğunda, bu insanlar, daha iyi bir evren yararına kurulmuş düzenin çeşitli formüllerle yıkılmasını isterler. Ama düşüncelerinin başarı sağlaması uğruna, gerekirse dağ gibi ceset yığınları üzerinden geçerler. Bence, bunları vicdan rahatlığıyla yapmakta hiçbir sakınca görmeyebilirler; her şey düşünceye ve onun önemine bağlıdır, buna iyice dikkat edin.
Sayfa 327Kitabı okudu
Babalar, her zaman annelerden çok severler kızlarını. Bunun için baba evinde kızlar daha mutludurlar!
Sayfa 111 - can yayınevi
İnsanlar doğa yasaları gereğince, genellikle iki bölüme ayrılırlar: Aşağılar (sıradanlar), ki bunların biricik görevleri, kendileri gibi olanların çoğalmalarını sağlamak, bu işin aracı olmaktır ve kendi çevrelerine yeni bir söz söylemek yetenek ve dehasında olanlar. Doğaldır ki, bu arada sınırsız sayıda alt bölümleme yapılabilir. Ama bu iki ana bölümün ayırt edici çizgileri oldukça keskindir. Birinciler, yani kendileri gibi olanların çoğalmasına araç olanlar, doğaları gereği tutucudurlar, uysaldırlar, boyun eğerek yaşarlar ve boyun eğmeyi severler. Bence de bunlar uysal ve boyun eğici olmak zorundadırlar, çünkü bu onların görevleridir ve burada onlar için aşağılatıcı bir durum söz konusu değildir. İkinci bölümdekilerse, sürekli olarak yasaları çiğnerler, yıkıcıdırlar ya da yeteneklerine bağlı olarak, yıkıcılığa yatkındırlar. Bunların işledikleri suçlar, doğaldır ki, son derece çeşitli ve görecelidir; ama büyük çoğunluğu, birbirinden apayrı nedenler ileri sürerek, daha iyi şeyler adına şimdinin yıkılmasını isterler. Bunların ülkülerini gerçekleştirmeleri için, cesetlerin, kan göllerinin üzerinden atlamaları gerekse, bence kendilerine bu izni, vicdan rahatlığıyla verebilirler; tabii bu söz konusu ülkünün ne olduğuna, boyutlarının ne olduğuna bağlı olan bir şeydir, 
Çok gururlu olan insanların çoğu, hele de insanlardan az çok tiksinenler, Tanrı'ya inanmayı severler. Kuvvetli insanların çoğunun, galiba, önünde tapacak bir kimse yahut bir şey arayıp bulmak gibi bir ihtiyacı vardır. Kuvvetli bir insana bazen kendi kuvvetini taşımak çok zor gelir.
Reklam
saygıdeğer karıncalar gözlerini yuvada açarlar, besbelli orada kaparlar; bu müspet ve sebatkâr davranışlarıyla da büyük bi onuru hak ederler. fakat insan hercai, bi dalda duramaz bi yaratıktır ve belki de satranç oyuncuları gibi gayeyi değil, gayeye giden yolu severler.
“İnsan bazen duygularını sözcüklerle anlatamadığından yakınır. Bu pek soylu bir yakınmadır dostum. Yalnızca seçkin insanlara vergidir. Aptal, her zaman hoşnuttur anlattıklarından. Bunun için de her zaman gerektiğinden çoğunu anlatır. Böyleleri her şeyin aşırısını severler.”
Sayfa 179Kitabı okudu
Nataşa'nın belki babasından geçmiş, bütün iyi kalpli insanlara has bir özelliği vardı: Karşısındakini olduğundan iyi görür, daha ilk bakıştan büyük bir heyecanla meziyetlerini büyütürdü. Bu çeşit insanların hayal kırıklığına, hele sebebin kendi olduğunu bilerek uğramaları pek acı olur. Ne diye kendilerine verilebilecekten fazlasını umarlar sanki? Böyleleri, her an hayal kırıklığı tehlikesiyle karşılaşmaktansa, köşelerine çekilip dünyayla bağlantıyı kesmeli en iyisi. Dikkat ettim, köşelerini öyle severler ki, zamanlarda büsbütün yabanileşirler.
Sayfa 148Kitabı okudu
1,000 öğeden 971 ile 980 arasındakiler gösteriliyor.