"Normal şeylerin sıkıcı bulunduğu bir devre denk geldik sanırım. Müthiş bir oburluk çağı. Yeni insanın nefsi doymuyor. Sıradanı tükettik. Mutluluk dediğimiz şey sadece anlık. Lunapark treni gibi hızla çıkıp hızla inilen bir yer mutluluk..."
Kral Süleyman dünya işlerine dair şöyle dermiş: 'Her şey sözcüklerle anlatılamayacak kadar yorucu. Göz görmekle doymuyor, kulak işitmekle dolmuyor.'
Sayfa 128Kitabı okudu
Söylemeye ne gerek, kendiniz görüyorsunuz, ülke cahil, halk ahlaksız, can sıkıntısından başka bir şey yok, mutfakta doğru dürüst karın doymuyor...
Sayfa 66 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Normal şeylerin sıkıcı bulunduğu bir devre denk geldik sanırım. Müthiş bir oburluk çağı. Yeni insanın nefsi doymuyor. Sıradanı tükettik. Mutluluk dediğimiz şey sadece anlık. Lunapark treni gibi hızla çıkıp hızla inilen bir yer mutluluk..."
Sayfa 63Kitabı okudu
"Kocam beni aşağıladı... Hayatımı elimden aldı. Başarısızlığıma güldü, zaferlerimle alay etti. Cinsimi küçümsedi, başarılarımın önüne geçti. Çocuklarımı benden soğuttu, ailesini bana düşman etti. Sebebi neydi? Kadın olmam! Kadının gözleri yok mu? Kadının elleri, azaları, duyuları sevgileri arzuları yok mu? Onun karnı da aynı yemekle doymuyor mu? Ya aynı silahlardan ο σει duymuyor mu? Aynı hastalıklara o da tutulmuyor mu? Aynı ilaçlardan o iyilik bulmuyor mu? Bir erkek kadar aynı kışın soğuğu, aynı yazın sıcağı ona dokunmuyor mu? Bizi gıdıklasanız gülmez miyiz? Bizi yaralarsanız akmıyor mu kanımız? Bizi zehirlerseniz çıkmıyor mu canımız? Yo siz bize haksızlık ederseniz biz hıncımızı almaz mıyız? Bütün öteki şeylerde size benziyorsak bunda da elbet benzeriz ya... Göreceksiniz... sizin bana öğrettiğiniz alçaklıkları bir bir uygulayacağım üzerinizde."
