"Hoştur bana Sen'den gelen/Ya gonca gül yahut diken" anlayışına sahip biri ile "Böyle bir musibet ve bela neden benim başıma gelir?" diye sızlanan bir kimse arasındaki fark, bir gönül farkıdır.
Dr. Mustafa Özel işadamı Sabri Ülker'i anlatıyor:
"Bir ara çok iyi huylu, fakat bir türlü beceri gösteremeyen bir yöneticiyi işten çıkarması gerekmişti. Söz konusu kişi herkes tarafından seviliyor olunca, kendisine gidip:
"Efendim, bu arkadaşımız melek gibidir. İşten çıkarmasanız olmazmı?" diyenlere şu cevabı vermişti:
"Melekler bisküvi pişiriyor mu? Bana iş yapan adam lazım. Bu fabrika bize emanettir; gereğini yapmazsak, emanete hiyanet etmiş oluruz. Onun çok ahlâklı, iyi huylu olduğunu ben de biliyorum. Fakat ehliyetle birleşmeyen ahlâkı ne yapalım?"