Sizi tanıyınca, birincisi, kendimi daha iyi tanıdım ve sizi sevmeye başladım; küçük meleğim, sizden önce, tek başımaydım ve yeryüzünde uyuyor, yaşamıyordum sanki.
———————————————
Siz karanlık hayatımı aydınlattınız kalbimi ve ruhumu aydınlattınız ve ben ruhsal huzur bularak diğerlerinden daha kötü olmadığımı anladım; belki parıltı yok, ışıltı yok, renk yok, ama yine de insanım, kalbiyle ve düşünceleriyle bir insanım ben.
Edebiyat da çok iyi bir şey, Varenka, çok iyi bir şey. Derin bir şey! İnsanların kalplerini güçlendiren, eğiten bir şey. Edebiyat bir tablo, yani bir tür tablo ve ayna; ifade tutkusu, ince bir eleştiri, edebe yönelik bir eğitim ve bir belge.
…
-Sana hayatın çok basit bir yasasını göstermek için: Gözümüzün önünde büyük hazineler olduğu zaman asla göremeyiz onları. Peki, neden bilir misin? Çünkü insanlar hazineye inanmazlar.
Talih bizden yanayken bundan yararlanmalıyız; talihin bize yardımcı olması için biz de ona yardımcı olacak şekilde davranmalıyız. Buna “Lütuf kuralı” derler.