Annemi üzmeyi arzu etmezdim. Fakat hasbelkader gördüğüm mühendislik tahsili bana ziyadesiyle mekanik geldi, bir türlü içim ısınmadı. İnsanlarla, ehemmiyetsiz mevzularla, hayata dair teferruatlarla meşgul olmak varken, mühendisler müteessir olmasınlar ama, niye makine gibi soğuk bir şeyle ömrümü harcayayım? Zaman geçip de annem adımı sağda solda duymaya, mecmualarda filân görmeye başlayınca, mühendis oğlum var diye iftihar edememesinin acısını unuttu ve bir muharririn bir mühendisten daha nadir bulunan bir şahıs olduğuna kanaat getirdi. Fakat o tarihte annemin telefondaki dramatik sesi içime fena oturmuştu. Bundan Handan’a bahsetmiştim. O da bana destek vereceği yerde annemin tarafını tuttu ve beni ders çalışmaya mecbur etti. Şimdi de böyle oluyor. Handan beni tutacağı yerde, annemin tarafına geçiveriyor ve bu sebepten şiddetli münakaşalar ediyoruz.
Kişinin en dramatik anı, ulaşmak istediği kişinin yaşamında yerinin olmadığını kesin olarak anladığı andır.
Sayfa 155Kitabı okudu
Reklam
“Bilmem başınıza hiç geldi mi? Yaşamaktan usanıverdim bir gün apansız... Neden mi? Uygun bir sırada nedenlerden birkaçını söylerim. Saçma bulacaksınız. Evet, saçmadır! Ama bilirsiniz, bazı dönemlerde insana en saçma şey en ciddi olaydan daha dramatik gelir.
Sayfa 70 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Dört Bir Tarafa Dağılan, Göçebe bir Tiyatro Geleneği
IV ila VII. yüzyıllar arası Avrupa’daki çeşitli halklar ve Roma-Barbar krallıkları Hıristiyanlığı kabul ederler. Kilise, Roma geleneğinin yeni krallıklara sunduğu örgütsel yapıyı ve merkezi yöntemleri devralır; buna bağlı olarak, tüm kültürel ve sanatsal faaliyetler, tüm piskoposluk merkezlerinde faal olan okullardan farklı monastik tarikatların
Sayfa 699Kitabı okudu
En iyi konuşmacılar her zaman el hareketlerinden yararlanır. Ne yazık ki, iletişim gücünü artırmak için el hareketlerini geliştiren konuşmacılara verebileceğim en iyi örneklerden biri Adolf Hitler olacak. Birinci Dünya Savaşı’nda alelade bir er, ancak kutlama kartları yapabilen başarısız bir ressam ve ufak tefek bir adam olan Hitler’in tanrı vergisi yeteneğe sahip inandırıcı bir konuşmacı olarak görünmesini sağlayacak herhangi bir vasfı olduğunu söylemek zor. Hitler yalnız başına ayna karşısında çalışmaya başlamıştı. Daha sonraki yıllarda ise kendisini filme alarak dramatik bir konuşma düzeyine ulaşabilmek için el hareketleri üzerine yoğunlaştı. Hikayenin kalanını zaten biliyorsunuz; şeytan ruhlu bu insan retorik becerilerini sivrilterek Üçüncü Reich’ın liderliğine kadar yükselebildi. Hitler’i el hareketleri üzerine çalışırken gösteren ve dinleyicileri etkilemek ve kontrol altına alabilmek için ellerinden güç alan bir konuşmacı olarak gelişimine tanıklık eden bu filmlerden bazıları halen arşivlerde bulunmakta.
Malesef mantık ve politika aynı yolda yan yana çok nadir yürüyebilir! Tarihte insanoğlunun başına gelen dramatik olaylar da sadece kaçırılan fırsatlar yüzünden değil midir?
Sayfa 61 - MartıKitabı okudu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.