Siyahi köleleri tarlalardan kaçmaya iten psikolojik bozukluğun isim babası İngiliz doktor Samuel Cartwright oldu. Bu delilik amansız bir şekilde devam ediyordu ama bu iyi niyetli doktor sayesinde artık en azından bir adı vardı: Ona drapetomania deniyordu.
Drapetomania hastalığı 19. yüzyılda A.B.D.'de görülen bir 'hastalık'tır. (White, 2002:41). Bu hastalığa sadece tarlalarda çalışan siyah köleler yakalanıyordu. Hastalığın belirtisi ise kölenin tarladan kaçmaya çalışmasıydı. Diğer bir deyişle, eğer bir köle sahibinden, çalışmak zorunda olduğu tarladan kaçmaya çalışırsa ona drapetomania teşhisi konuyor ve tedavi ediliyordu. Bu hastalığın tedavisi ise hasta kölenin her iki ayağının başparmaklarının kesilmesiydi. Parmakları kesilen köle artık koşamadığı için tarladan kaçmaya çalışmıyordu. Bu sayede iyileşmiş sayılıyordu...
(AÖF, İnsan ve Toplum, Sf:167)
Bir "bilimsel ırkçılık" örneği olarak tarihe geçen, Amerikalı Samuel A. Cartwright'ın literatüre armağan ettiği -siyahi kölelere özgü- psikolojik bir rahatsızlık; "Drapetomania/ Kölenin Kaçma Arzusu". Cartwright bu hastalığa kesin bir tedavi olarak, kölenin mütemadiyen kırbaçlanmasını öneriyordu. Kırbacın acısı, ruhunu ele geçiren şeytanı kovarak köle'yi yeniden gerçek özgürlüğe kavuşturacaktı çünkü; efendisinin iki dudağı arasındaki makbul özgürlüğe.
Köleleri firara iten zihinsel bozukluğun isim babası İngiliz
doktor Samuel Cartwright oldu.
Bu delilik amansız bir şekilde devam ediyordu, ama bu iyi
niyetli doktor sayesinde artık en azından bir adı vardı: Ona drapetomania deniyordu.
.