'Tam bağımsızlık için ise her şeyden önce aklın tam bağımsız olması gerekir. Çünkü esaret zincirlerini kırmanın yolu önce aklın zincirlerini kırmaktan geçer. '
Nedir asil olan? Bugün bile hâlâ ne ifade ediyor "asil" sözcüğü? Yeni başlayan ayak takımı iktidarının her şeyi ışık geçirmez ve kurşun rengi kılan bu ağır kapalı gökyüzü altında neyinden anlaşılır , nasıl tanınır asil insanlar? Eylemleri değildir onları gösteren. Yapıtları da değildir. Eski bir dinsel ifadeyi yeni ve derin bir anlamda kabul edecek olursak, birinde belirleyici olan birinde hiyerarşiyi saptayan inançtır: asil bir ruhun kendisi hakkındaki temelden bir emin oluştur, ne aranan , ne bulunan ne de kaybedilen şeydir.
"Harese nedir, bilir misin oğlum? Arapça eski bir kelimedir. Bildiğin hırs, haris, ihtiras, muhteris sözleri buradan türemiştir. Harese şudur evladım. Develere çöl gemileri derler bilirsin ama bunların çölde çok sevdikleri bir diken vardır. Keskin diken devenin ağzında yaralar açar, o yaralardan kan akmaya başlar. Tuzlu kanın tadı dikeninkiyle karışınca bu, devenin daha çok hoşuna gider. Böylece yedikçe kanar, kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doyamaz ve engel olunmazsa kan kaybından ölür deve. Bunun adı haresedir. Bütün Ortadoğu'nun adeti budur oğlum, tarih boyunca birbirini öldürür. Kendi kanının tadından sarhoş olur.