Enes Başak
Enes Başak
@drenesbasak
Doktor
Yüksek Lisans
Aksaray
Adıyaman
296 reader point
Joined on June 2020
Okuma Hedefleri
8/10 puan verdi
Namık Kemal toplumsal gelişimde büyük pay sahibi olup meşrutiyete ivme kazandırmış önemli bir yazar. Birçok edebi türde eserler veren Kemal, eğitici ve yönlendirici kimliğini eserlerinde diri tutar.
Kemal, Avrupa’da bulunduğu 1867 yılında tiyatro sanatıyla karşılaşır. Toplumu bilinçlendirmede bu sanatın çok etkili olduğunu düşünür. Nitekim yazdığı “Vatan Yahut Silistre” eseri Anadolu’da yüzlerce kez sahnelenir, ülke çapında önemli etkilere sebep olur. Bu sebeple de cezalandırılarak Magosa’ya sürgüne gönderilir.
Magosa’da sürgündeyken yazdığı “Zavallı Çocuk” bir tiyatro eseri olup ailelerin çocuklarına yönelik olan baskılarını konu edinir. Evliliklerinde bile söz hakkı verilmeyen gençlerin yaşadığı travmalar, eserde hazin bir son ile işlenir. Gel gelelim bu durumun maalesef günümüzde de yaşandığını görmek son derece üzücü bir durum.
Ebeveynler çocukları için en iyiyi isterler ancak bu iyi çocukları için iyi olmayabilir. Ebeveynler çocuklarının ayrı bireyler olduklarını anladıklarında bazı sorunlar daha kolay çözülebilir.
Anton Çehov, modern öykücülüğün gelişiminde önemli bir yere sahiptir. Toplumsal yaşamı eserlerinde çok iyi bir şekilde anlatan Çehov, eserlerinde gerçekçiliği elden bırakmaz. Zorlama bir üslup içermeyen eserleri, hayatın merkezindeki olayları gündelik bir dil ile okuyucuya aktarır.
Aynı zamanda bir doktor olan Çehov, görevi sırasında yaşadıklarından etkilenir ve bu yaşadıklarını eserlerine yansıtır. “Çukurda” eseri, Rus toplumunun 20. yüzyılda yaşadığı sınıfsal farklılıkları, sosyolojik ve ekonomik uçurumları konu alır. Sınıflar arasında iki uç noktada süren hayatların toplumsal yaşamı nasıl etkilediğini anlatır.
Toplumsal barış ve huzurun önünde büyük bir engel olarak duran sınıf farklılıklarının, aynı zamanda, kargaşa, zulüm, kötülük ve felaket doğurduğunu aktarır. Eser beklenmedik bir şekilde sonlanırken, ilahi adalet tecelli etmez, zulüm sadece el değiştirir. Çehov’un kendi toplumuna yönelttiği bu eleştiri, birçok tartışmaya sebep olsa da, günümüzde oldu gibi yazıldığı dönemde de büyük ilgi görür.
“Hüccetül İslam” yani “İslam'ın Delili” namı ile anılan İmam Gazali, hayatı boyunca İslam’a hizmet etmiş ve çeşitli mücadeleler sergilemiştir. Yaşadığı dönemde başta Bâtıniler olmak üzere bidat fırkalarına ve İslam’ı doğru bir şekilde yaşamayan ve anlatmayan hocalara ve şeyhlere karşı mücadele etmiş, bunların karşısında İslam’ı daha iyi
Reader Follow Recommendations
Araştırmacı bir yazar olan Ebubekir Sifil, daha çok, çeşitli ilahiyat fakültelerinde yaptığı akademisyenlik göreviyle bilinir. Hadis ve sünnet alanında yaptığı çalışmalar sonucunda doçentlik unvanını alır. Yalova Üniversitesi İslamî İlimler Fakültesi'nde akademik hayatına devam etmektedir.
“Böyle Seslendiler” eseri, Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) ve dört büyük halife olan Hz. Ebubekir, Hz Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali’nin hutbelerinden meydana gelir. Ebubekir Sifil çeşitli eserlerden bu güzide insanların hutbelerini okur, dilimize tercüme eder ve tashih ederek eserine alır. Bazı hutbelerin kaynağı, muhtemelen sehven yazılmamış çünkü hutbelerin çoğunun altında kaynağı yer almaktadır.
Hutbeler Müslümanları irşat etmek, onlara doğruyu göstermek ve onları yanlıştan sakındırmak için verilir. Bu eserde yer alan hutbelere bakıldığında, Müslümanlara 1400 yıldır aynı uyarıların yapıldığı söylenebilir. Önemli olan bu uyarılara kulak vermek ve mutedil bir hayat sürmektir. Çağlar öncesinden Peygamberimiz (sav) ve dört büyük halifenin Müslümanlara nasıl seslendiğine kulak vermek lazım. Eseri okurken, o hutbeyi dinleyen bir fert olduğumuz hayal edilmeli ve her cümlede kendimize hitap edildiğini hissederek eseri okumamız lazım…
“İslam İlmihali” eserinin yazarları Prof. Dr. Fahrettin Atar, Prof. Dr. İlyas Çelebi, Prof. Dr. Mehmet Erdoğan ve Doç. Dr. Rahmi Yaran Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde görev yapmaktadır. Fakültede öğrencilere de okutulan bu eser büyük bir kıymete haizdir.
İslamiyet’i en ince ayrıntılarına kadar anlatan kitaplara ilmihal denir. Tüm Müslümanların hayatı boyunca en az bir defa ilmihal okuması gerekmektedir. Kişi, inandığı dinin tüm ayrıntılarını bilmelidir. İman, ahlak, ibadet, helal, haram gibi temel ilkeleri bilerek dinini yaşamalıdır.
Dört yıl fakülte okuyan bir kişi, mesleğini daha iyi yapabilmek için onlarca kitap okumaktadır. Meslekte ehil olmak için bu çok önemlidir. Peki, durum böyleyken, bir insanın hayatı boyunca yaşayacağı dinin ilkelerini öğrenmek için kitap okumaması doğru olur mu? Meseleye bu açıdan yaklaşmalı ve mutlaka bir ilmihal okumalıyız. Bu alanda iyi bir eser seçmeli ve biran evvel okumaya başlamalıyız.
