Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Dünya ölçüsünde bir adaletsizliğe yurtseverce bir yüce gönüllülük rengi vermek üzere rezilce bir komedi oynanıyor.
136 syf.
·
Puan vermedi
Degas, bir akşam, buyurgan bir zil sesiyle telefona koşan Forain' le alay etmişti " Demek telefon dedikleri bu... Zil çalıyor, siz de gidiyorsunuz..." Bu alaycı sözü rahatlıkla genellestirebiliriz . " Demek Ün dedikleri bu.. Adınızı anıyorlar, siz de bir şey oldum sanıyorsunuz!... Degas Dans Desen Paul Valéry Opera binaları ve balerin resimlerinden tanıdığımız Empresyonist ressam Edgar Degas'in arkadaşı Paul Valéry ile olan anılarını ve dönemin sanatçıları ile olan ilişkilerini okuyoruz bu metinde. Degas'in felsefe, edebiyat, modern ve buyuk sanat kavramları hakkındaki görüşlerini kısa kısa metinler halinde anlatmis Paul Valéry . Dönemin siyasi atmosferi, Dreyfus olayı ve bu olay hakkında Degas'in düşünceleri metinde yer alan konulardan . Degas 'in Spinoza merakı da kucuk bir ayrıntıyla anlatılmış. Valéry'in dili kolay bir dil degil, çevirmen zaten bunu kitabın en başında yazmis. Meşakatli bir çeviri süreci geçirmiş kitap. Sanatseverlerin bu kitabi seveceğini dusunuyorum. Ben cok sevdim. Okumak isteyenlere iyi okumalar.
Degas Dans Desen
Degas Dans DesenPaul Valery · Yapı Kredi Yayınları · 201829 okunma
Reklam
Herzl'i "Siyonist" yapan olay Dreyfus Olayı'dır. Almanlar lehine casusluk yaptığı iddiasıyla 4.10.1894'te tutuklanan Alfred Dreyfus adlı Yahudi asıllı Fransız yüzbaşısı, 4.1.1895'te harp divanına çıkarılmıştı ve Herzl muhabir olarak duruşmaları takip etmekteydi. İnsan Hakları Beyannamesi'nin ilan edildiği modern ve cumhuriyetçi Fransa'da, Dreyfus aleyhine elde sabit deliller olmaksızın mahkemenin idam kararıyla sonuçlanması ve 1791'de Yahudilere vatandaşlık hakkı vermiş olan Fransızların bir Yahudi'nin nezdinde tüm Yahudileri kınayıp Paris sokaklarında "Yahudilere ölüm!" diye bağırmaları, Herzl'i derinden etkiledi. Edebiyat öğretmeninin putperest "Heathen" kelimesini "Such as idolators, MuhammedansandJews / Muhammed'e tabi olanlar ve Yahudiler gibi putperestler" diye açıkladığını anımsadı. Kitap kurdu olduğu üniversite yıllarında, okumuş olduğu Eugen Dühring'in "The Jewish Problem as a Problem of Race, MoralsandCulture / Bir Irk, Moral ve Kültür Problemi Olarak Yahudi Problemi" adlı kitabında, Yahudileri "İnsanlık hislerinden yoksun değersiz bir ırk" olarak vasıflandırdığını gözleri önüne getirdi. Kendi kendine "Dühring gibi bir akademisyen bu şekilde düşünürse, cahil insanlardan ne beklenir" diye düşündü. Bu mahkemeden sonra Herzl, bütün benliğiyle kendini Yahudi sorununa çözümler aramaya verdi. Yahudileri hakaretten kurtarmanın yegâne çaresi, onları tek toprak üzerinde toplamaktı.
Sayfa 45 - Motto YayınlarıKitabı okudu
Siyonizm ve Theodor Herzl
Siyonizm'in politik kurucusu sayılan Theodor Herzl, Budapeşteli orta sınıf bir Yahudi ailesinin ferdi olarak 2 Mayıs 1860'ta doğdu. Theodor Herzl, Viyana Üniversitesi'nde hukuk eğitimi aldı. Avukat sıfatını taşısa da mesleğinin yerine Neue Freie Press gazetesinde muhabirlik ve yazarlık yaptı, çeşitli oyunlar yazdı. O zamanlar Siyonizm üstüne kapsamlı çalışmalar yaparak Yahudi Devleti'nin kurulmasını kendisine amaç edindi. Fransa'da ortaya çıkan Dreyfus Olayı sonrası artan Yahudi karşıtlığı hem onun yaşamına hem de Siyonizm düşüncesine yön verdi. Yahudilerin tüm dünyada ezildiği ve acı çektiği düşüncesinden hareketle 1896'da Türkçe "Yahudi Devleti" anlamına gelen ama gerçekte Siyonist manifestosu olan "Der Judenstaat/Yahudi Devleti" adlı kitabını yayınladı.
Sayfa 44 - Motto YayınlarıKitabı okudu
İnsan ancak söylediklerinin sorumluluğunu yüklenecek durumda olunca konuşmalı
" Gençlik, gençlik! Her zaman adaletten ol. Kafanda adalet düşüncesi kararırsa bütün tehlikeler karşına çıkar. Şu da var ki, sana bizim yasalarımızın adaletinden söz etmiyorum. Onlar toplumsal ilişkilerin garantisinden başka bir şey değildir. Kuşkusuz bu adalete de saygı göstermek gerekir; ancak benim sözünü ettiğim adalet kavramı daha yüksektir. Benim anladığım adalet, insanların yargılamada hataya düşebileceği ilkesinden hareket eder ve bir hükümlünün suçsuz olabileceğini kabul eder. Bunu yapmakla da yargıçlara hakaret ettiği inancını taşımaz. "
Reklam
" gerçek ve adalet her şeyin üstündedir; çünkü uluslara yücelik sağlayan sadece bunlardır. Politik çıkarlar, bunları bir an için gölgeleyebilir. Ancak var olma nedenini gerçeğe ve adalete dayamayan ulus, bugün hükümlü bir ulus olmaktan öteye gidemez. "
İnsan ancak söylediklerinin sorumluluğunu yüklenecek durumda olunca konuşmalı.
48 syf.
·
Puan vermedi
2024 yılı Marcel Proust okumaları yılı olacağı için, Kayıp Zamanın İzinde serisinde de sık sık bahsedildiği söylenen Dreyfus Davası’nı daha iyi anlamak için Zola’nın SUÇLUYORUM’unu da okumak istedik kulüpten arkadaşlarımla. Dreyfus olayı 20 yy. sonlarında Fransa’da, Yahudi kökenli bir subay olan Alfred Dreyfus’ün haksız yere casuslukla suçlanarak, yüzeysel ve gizli bir yargılama sonrasında, 5 Ocak 1895’te karşı törene, rütbeleri sökülüp, kılıcı kırıldıktan sonra Şeytan Adası’na gönderilip, hapsedilmesiyle başlıyor. İlerleyen zamanlar dürüst bir subay olan Georges Picquart, binbaşı Esterhazy’den bir yazı bulur ve bu yazıyı bahsi geçen mektuptaki yazı ile aynı yazıdır. Başında Dreyfus karşıtı yazılar kadar, gerçek suçlunun Esterhazy olduğu yönünde de fikirler dolaşınca, Esterhazy için yargıç karşısına çıkmak kaçınılmaz olur. Ancak yalnızca üç dakika içinde oy birliği ile aklanır. Bu olaydan sonra, 13 Ocak 1898’de Zola SUÇLUYORUM’u yayımlar. Bu süreçte yaşanan olaylar devam ederken, cumhurbaşkanı bağışlama kararını 19 Eylül 1899’da imzaladığında, Dreyfus özgürdür. … #emilezola #alfreddreyfus #dreyfusolayi #sucluyorum #marcelproust
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20214,864 okunma
48 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Suçluyorum, en sevdiğim yazarlardan biri olan Emile Zola’nın, 19.yy sonlarında Fransa’da Yahudi bir subayın haksız yere casuslukla suçlanmasıyla patlak veren Dreyfus Olayı karşısında tepkisini dile getirdiği, 13 Ocak 1898’de L’Aurore adlı gazetede yayımlanan, Cumhurbaşkanına Mektup alt başlıklı yazısı. **Zolanın Suçluyorum yazısını ve Hayvanlaşan İnsan romanını okuduktan sonra artık bende yeri apayrı. Büyük bir yazar olmanın yanında ömrü boyunca utanç içinde sessiz kalışını hatırlamak yerine basın yasasını ihlalle suçlanacağını bildiğini belirterek çekinmeden antisemitist kesimlerin ipliklerini pazara çıkarıyor Duyarlı bir vatandaş ve adaletsizlik karşısında sesini çıkarmaktan korkmayan yiğit bir sanatçı olduğunu gösteriyor bu eserleri...
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20214,864 okunma
Reklam
48 syf.
·
Puan vermedi
·
26 saatte okudu
19. yüzyıl sonları Fransa'sında, Yahudi kökenli bir subayın, Yüzbaşı Alfred Dreyfus'ün haksız yere casuslukla suçlanmasıyla patlak veren Dreyfus Davası, yalnızca bir hukuk ve ayrımcılık skandalı değil, aynı zamanda başta ordu ve yargı olmak üzere ülkenin tüm kurumlarını temellerinden sarsan bir toplum olayıydı. Tam 12 yıl sonra Dreyfus'ün aklanmasıyla sonuçlansa da, Üçüncü Cumhuriyet ve çağdaş Fransa'nın tarihinde önemli bir dönüm noktası oldu. Bu dava çevresinde gelişen çalkantıların keskinleştirdiği güçler dağılımı, kilise ve devlet işlerinin ayrılması gibi sarsıcı önlemlerin alınmasına, sağdaki milliyetçiler ile soldaki antimilitaristler arasında uzun sürecek bir bölünmenin doğmasına yol açtı. Gerçek bir olayı anlatan yazar yahudi olan subay Dreyfus a verdiği destekten dolayı siyasi anlamda eleştirilere maruz kalıp kendisi de orijinal Fransız olmamakla suçlanıp yeriliyor. Evet aslen İtalyan asıllı olan Emile zola çeyrek Fransız olarak nitelendiriliyor. Ama yazar ne suçsuz olarak gördüğü yahudi subaya desteğini esirgiyor, ne de kral karşıtı özgürlüğü savunan düşüncelerinden taviz veriyor. 19. Yüzyıl da geçen romanı yazarken o dönemki Fransa’nın içinde bulunduğu siyasi ve kültürel olaylarını sanki okurun gözleriyle görmesini sağlayacak kadar etkiyecek metinleri ve tasvirleri olup ilgilisine kesinlikle tavsiye edilecek bir başyapıttır.
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20214,864 okunma
496 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Prag Mezarlığı İncelemesi
Bu sene içinde okuduğum en iyi kitaplardan biri. Hatta son 5 sene içinde okuduğum en iyi kitaplardan biri. Belki de hayatım boyunca okuduğum en iyi kitaplardan biri. Bu öyle bir kitap ki sadece okuyunca size bir şey katmakla kalmıyor, sizi araştırmaya da yönlendiriyor. Kitapta baş kahraman Simonini ve birkaç kişi haricinde gerisinin tamamı gerçek.
Prag Mezarlığı
Prag MezarlığıUmberto Eco · Doğan Kitap · 2017960 okunma
Theodor Herzl
Theodor Herzl bir Yahudi ailesinin çocuğu olarak 2 Mayıs 1860'ta Budapeşte'de doğdu. Viyana da hukuk tahsili yaptı. Yahudilerin çıkardığı Neue Freie Presse Gazetesi'nde muhbirlik ve yazarlığa başladı. Gençliğinden beri Yahudi meseleleri ile yakından ilgilendi. 1891'de gazetenin muhbiri olarak Fransa'ya geldi. Fransa'da şahit olacağı bir olay onu derinden etkileyip siyonizm için derin çalışmalar başlatmasını sağlayacaktı. Olay "Dreyfus Olayı" idi. Alfred Dreyfus Fransız ordusunda Yahudi asıllı bir subaydı. Almanlara gizli askeri bilgileri vermekten yargılanarak mahkûm olmuştu. Bu olay üzerine Fransızlar Yahudilere karşı ayaklanıp Fransa'da Yahudileri ezip katletmeye başladılar. "Yahudilere ölüm” diye bağırıyorlardı. O sırada Fransa'da bulunan Herzl, gazetenin bürosundan bu olayları seyrediyordu. Tam anlamı ile sarsılmış, dehşete düşmüştü. Yahudilerin artık bir anavatanda toplanıp bağımsız bir devlet kurmaları gerektiğini anladı ve hızla teşkilatlı çalışma başlattı.¹4 Bunun için önce "Yahudi Devleti" adlı kitabı yazdı. Kitap Yahudi devletin nasıl kurulacağını anlatıyordu. Kitapta Yahudi karşıtlığının kendileri için çok faydalı olduğu ve bulunmaz fırsat olacağını anlatıyordu: "Yahudi devleti kurma fikri gülünç ve gereksiz değildir... Yahudi karşıtlığı olan yönetimler bizim istediğimiz egemenliği elde etmemize yardımcı oluyor. İş, iki kuruluş tarafından başarılacaktır. Yahudi Derneği ve Yahudi şirketi. Yahudi derneği siyasi ve bilimsel alanda hazırlayıcı bir görev yapacak, Yahudi şirketi ise işi ileride pratiğe geçirecek."
341 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.