Gerçek olan şu ki, büyük adamlar ve büyük yapılar insan gururunun o boş ve geçici istekleriyle bir ilgisi olmayarak daima tanrısal iradenin onlara belirttiği yerlerde yetişip yükseleceklerdir.
"İnsan için ne yaşayabileceği ne de ölebileceği bir çağ gelince yakınma neye yarardı?"
Sayfa 132Kitabı okuyor
“Bugünkü kuşaklar daha çok hayatla değil de, hayat üzerine görüşleriyle meşguldü. Bu anlaşılmaz saçma bir şeydi ama böyle idi. Onun için de hayat değerini kaybediyor, kelimelerle harcanıp gidiyordu…”
Osmanlılar der ki: “Üç şey saklanamaz: Aşk, öksürük ve fakirlik.”
Hayat anlaşılmaz bir mucizedir, boyuna harcanır, erir, buna rağmen yine dayanır, sürüp gider.
Sayfa 87Kitabı okuyor
“Özgürlük içinde doğan, adalete dayanan bir devlet, Tanrısal düşüncenin yeryüzünde gerçekleşen bir damlası gibidir.”
Çünkü insan şarkı söylerken daima sevdiği şeyleri düşünür.
Sayfa 87Kitabı okuyor
Unutmak, her acıyı siler, arkada bırakırdı.
Sayfa 87Kitabı okuyor
Sessizlik duaya yardım ederdi.Hattâ başlı başına bir dua demekti.
Sayfa 343Kitabı okuyor
Birlikte geçirilen bir felaket kadar insanları birbirine bağlayan hiçbir şey yoktur.
Sayfa 81Kitabı okuyor
Hatırlayabiliyor musunuz ? Sizin ilk kitabınızın Adı Ne?
İvo Andriç'in "Drina Köprüsü..." İlk kitabım.
"Unutmak her acıyı siler, arkada bırakırdı. Şarkı söylemek ise, unutmak için en güzel çareydi. Çünkü insan Şarkı söylerken daima sevdiği şeyleri düşünür. "
Sayfa 87Kitabı okuyor
"İnsanlar böyledir. Çok yükselen ve yükseklerde uçanların düşmesinden adeta tad duyarlar."
Sayfa 115Kitabı okuyor
Birlikte geçirilen bir felaket kadar insanları birbirine bağlayan hiçbir şey yoktur.
Sayfa 81Kitabı okuyor
Mutsuzluklar da sonsuz değildir. Bir bakıma mutluluğa benzerler, geçip giderler, daha doğrusu biçim değiştirirler.