Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
GENÇ ŞAİRLERE ÖĞÜTLER
Bu çalışmanın değişik yerlerinde Joachim du Bellay, Nerval, Charles Baudelaire ve Mayakovski gibi dört önemli şair ve kuramcının genç şairlere öğütleri yer aldı. Onları bir araya toplamakta yarar var. Bunlara, Dağlarca'nın öğütlerini ve gerek şair, gerek şiir araştırmacısı olarak elli yıla yakın bir süre şiir üstüne çalıştığım için, kendi
Sayfa 633
XVI. yüzyılın nice insan yakan ideolojik polisi olan Sorbonne’lu din bilimcilerin, Rabelais’yi kaçmak ve gizlenmek zorunda bırakarak onun hayatını cehenneme çevirmeleri şaşırtmıyor beni. Beni daha çok şaşırtan, ama hayranlığımı kazanan başka bir şey var: Örneğin Kardinal du Bellay gibi, Kardinal Odet gibi, Fransa Kralı I.François gibi dönemin güçlü insanların onu korumaları. Bu insanlar ilkeleri mi savunmak istediler? İnsan haklarını mı? Davranışlarının nedeni daha iyi bir şeydi; edebiyatı ve sanatı seviyorlardı.
Reklam
Sevda bir yalım yöresinde tutuk yüreğin, Bu gözler ki ruhumu delip geçen oklardır. "Joachim du Bellay"
Sayfa 14 - Varlık YayınlarıKitabı okudu
İzin verin Joachim du Bellay'nin şiirinden bir kez daha esin- lenelim: Odyseus gibi zamanda ve mekânda Uzun bir yolculuğa çıkıp da Yüreğine ve aklına kavuşana Ve nihayet kendi hakiki yaşamının Kalıbına girene ne mutlu.
Sayfa 156Kitabı okudu
Du Bellay, Fransız Dilinin Savunusu ve Açıklaması(1549)
''Bana şairlerin şair olarak doğduğunu söylemesin kimse, çünkü şairlik, şairleri doğallıkla heyecanlandıran zihinsel canlılıktan ve sevinçten anlaşılır, bu olmazsa bütün öğretiler onlar için eksik ve yararsızdır. [ ... ] insanların ellerinden ve ağızlından etrafa yayılmak isteyen biri, uzun zaman odasında kalmalıdır: gelecek kuşakların anısında yaşamak isteyen ise, kendi kendine acı çeker gibi, defalarca ter döküp titremelidir, ve bizim saray şairlerimiz nasıl canları çektiği gibi yiyor, içiyor ve uyuyorlarsa, onlar da tersine açlık, susuzluk ve uzun zaman uykusuzluk çekmelidirler. Bunlar insanların yazdıklarının gökyüzüne uçurduğu kanatlardır."
Sayfa 48 - Öteki, Açı Yayıncılığın Kuruluşudur.Kitabı okudu
Du Bellay ne demişti "en nefret ettiğim şey bilgiçlik taslayan bilgidir."
Reklam
Eğer Elisabeth bir Shakespeare'da ya da bir Ben Johnson'da hayranlık uyandırıyorsa, Mary Stuart da aynı şekilde bir Ronsard'da ya da Du Bellay'de hayranlık uyandırıyordu.
Sayfa 113
"Felsefî söz, açıkça hedeflediği hakikati yakalayamaz; söylediği şeye yaklaştığı, yakından konuştuğu ölçüde doğrudur. Du Bellay'in L'Olive'inin XII. Sone'sinde yazdığı şeyi söyleyebiliriz belki: "Karanlık bana aydınlık, ışıksa karanlık; Sizinim ben, benim olamam [...] Elde etmek isterim, diyemem. Öyle yaralar ki beni, iyileşmek istemem Bu kör, okçu ve çıplak yaşlı çocuk."
Sayfa 86 - Felsefî Söz ÜzerineKitabı okudu
SONNET
Sevda bir yalım yöresinde tutuk yüreğin, Bu gözler ki ruhumu delip geçen oklardır. Joachım du Bellay
Sayfa 14 - Varlık YayınlarıKitabı okudu
Du Bellay
"En nefret ettiğim şey bilgiçlik taslayan bilgidir."
Reklam
16. yüzyılda klasikler yalnızca incelenmekle kalmıyor, seviliyor ve hatta onlara tapılıyordu. Fransız bilgin Muret, ''Her üstün araştırma, eğitimli bir insan için dikkate değer her bilimsel bilgi, kısacası, yüksek bilgiye ilişkin ne varsa, yalnız Yunan Edebiyatı'nda yer almaktadır'' diye yazmıştı. Joachim du Bellay, Roma'nın kalıntıları üzerine soneler yazarak şunu dile getirmişti: ''Rome fut tout le monde et tout le monde est Rome'' (Roma tüm dünyadır ve tüm dünya Roma'dır)
Sayfa 117
28 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.