Milena, sanki bir alarm zilinin altında oturuyormuşum gibi tir tir titremeye başlıyorum, okuyamıyorum ve sonuçta yine de okuyorum bu mektupları, susuzluktan ölmek üzere olan bir hayvanın su içmesi gibi, yanı başımda korkuyla birlikte, altına girip sinebileceğim bir mobilya arıyorum, köşe bir yerde kendimden geçmiş bir vaziyette, nasıl bu mektupla gürültüyle girdiysen içeri, geldiğin gibi pencereden uçup gitmen için titreyerek dua ediyorum, kasırgayı odamda tutamam ki..
Oysa biraz Bira verselerdi Kilisede,
Ve tatlı bir ateş, ruhlarımız doysun diye,
Şarkı söyler dua ederdik hepimiz, gündüz gece,
Ne de şaşırırdık Kilisenin yolunu o zaman.