Bomboş bir kitap. Depresif, mutsuz, hayatın yaşamaya değer bir güzellik barındırmadığını her sayfada dile getiren, intihar odaklı, ölüm odaklı bir kitap. Hiç sevmedim. Hele ki şuan dünya bu denli yaşam savaşı verirken, insanlar bir mikrobun pençesinden kurtulma mücadelesi verirken birinin çıkıp bu şekilde ölüm odaklı kitap yazmasını hiç mantıklı bulmadım bunun bin yıl önce yazılması da bu gerçeği değistirmezdi . Evet hayat zor, yaşam zor, şartlar zor. Herkesin sırtındaki hayat kendine zor. Onun hayatı diğerinden, diğerinin hayatı ötekinden daha zor. Bunlara katılıyorum. Ama yaşamak çok ciddi bir iş. Öyle ya da böyle günün ağardığını görmek, güneşi görmek, temiz havayı ciğerlerine çekmek. Bir çiçeğin büyüdüğünü görmek ona can suyu olmak nasıl güzel. Nefes almak, sevdiklerine sarılmak, bir kahveyi vicdan rahatlığıyla içmek ne ile ölçülebilir. Birinin mutluluğuna sebep olmak, birinden dua almak, birine yoldaş olmak bunların hepsi yaşamın kendisi. Her şeye rağmen hayat çok güzel. İnsan mutluluğunu kendi yaratır. Okumanıza değecek bir kitap değil. Yer yer argo kelimeler kullanmış anlatıcı. Bunun ahlaksızlık olmadığını dile getirmiş. Edebi nitelik taşıyan bir kitapta bunun ifade ediliş biçimi dikkat çekmezdi belki ama bu kitapta çok itici durmuş. Sırf yarım kalmasın diye okuyacağım.