Bugün, hastanede sıramın gelmesini beklerken bitirdim kitabı. Yolda geçen süredeki okumalarımı hariç tutuyorum. Aziz Bey burnundan kıl aldırmayan, hiçbir dayanağı olmadığı halde varmış gibi davranan insan tipi.. Sinir bozucu, gerçekten sinir bozucu olanından. Hiç dua etmemiş hiç Allah'ım şu işimi rast getir dememiş biri. Annesinin üzüldüğünü bile bile babasıyla kavga etmekten çekinmemiş ve sonunda ona benzeyip karısını da annesine benzetip sonunda Zeki'den hayatın sillesini yemiş-aslında yemiş diyemeyiz adama bir sille atıp bu dünyadan öyle göçmüş-bir insan. Ayfer Tunç bu adamı ete kemiğe büründürdü ve trende de hastanede de ortalıkta dolaşmasını tahayyül etmemi sağladı.
kızıl yükselişi Türkiye'de ilk okuyanlar arasındayımdır sanırım hatta bu siteyi de o vasıtayla bulmuştum şöyle anlatayım durumu ; D&R a girerken kitap almayacağım sadece kitap kokusu içime çekeceğim ,dokunacağım, gözüm doyacak ve çıkacağım diye kendime söz verdim ama rafların arasından beni Kızıl Yükseliş sessiz çığlıklarla çağırdı elime aldım
Araba Sevdası, MEB cebri ile okutulan veya Türkçe kitaplarında kuş afedersinizi kadar özetleri bulunan kitaplardan biridir. Daha Vira Bismillah demeden, yazarın kitabı yazma nedenini açıklamasında “napayım mevsim uygun olsaydı, yazmak yerine bahçe kazardım” demesi, inşallah dedeciğim nüktedan bir yazardı, inşallah gerçek bir açıklama değildi,
Bende farkındalık oluşturan ve hayata daha sıkı vesile olmamı sağlayan bir kitaptır. Tüm gunahlar af olabilir sen istersen, dua edersen ve yukarıdaki isterse. İyi bir insan olmak mümkün. Bu kitabı okurken kendimi öyle huzurlu öyle anlamlı bir varlık gordum ki insan olmanın değerini anladım diyebilirim. Okumamislar hemen okusunlar :)
Bazen sözün bittiği yere geliriz ya hani. Nefesimiz kesilmiş, kullanacağımız tüm cümleler aklımızdan uçup gitmiş, alfabe silinmiş gibi.. İşte bugün böyleyim. Sitenin haline, sizin halinize, Türkiye`nin haline üzülüyorum. Ama ne deyip, nasıl teselli edeceğimi bilemiyorum. Ağzımı açıyorum ve yeri doldurulamaz boşlukla karşılaşıyorum. Acının