İnanışlar ve dinsel törenler, iyi hayatın yerini yeniden almıştır. İnsanlar da dinle bir araya geleceğine, binlerce mezhebe ayrılmıştır ve her türlü “Softaca saçmalığın sâyesinde, insanın dalkavuklukla cennet hakanının gözüne girebileceği bir çeşit cennet sarayı hizmeti” olduğu zihinlere çakılmıştır. Mûcizeler de bir dîni kanıtlayamaz; çünkü onları destekleyen kanıta büsbütün güvenemeyiz, bütün yaşantılar için geçerli olan duâ da, doğal yasaları askıda bırakmaya yönelmişse, boşunadır. Ahlâk bozukluğu da en son noktasına, bütün kilise adamları, gerici bir hükümetin elinde âlet hâline geldiği zaman çıkmış olur.