Şimdi sen düşündeki sözde bireysellik anında, elinde dualiteyi tutmaktasın, artık birlik yerine, elinde ikilik var. Daha önce cennetin kusursuz birliği vardı ve başka hiçbir şey yoktu. Bu dualite olmamasıdır, ikilik olmamasıdır. Gerçeklik hala budur. Gerçekte bir şeyden fazlası yoktur, fakat şimdi senin için farklı bir şey oluyor görünmektedir. Tanrı ve O'ndan başka bir şey var gibi görünmektedir. Bu dualite yanılsamasıdır.
Kıskançlık... Ne tuhaf bir duygu. İstisnasız tüm insanların hissettiği ama diğerleri görmesin diye üzerini örttüğü karanlık yanı. Tıpkı tüm hayatın üzerine kurulduğu dualite gibi insan da bu ikilik üzerine kuruluydu. İyi ve kötü. Karanlık ve aydınlık. Çocukluktan itibaren bu karanlık yanımızın farkına varıp onu saklamayı öğreniyorduk özenle diğerlerinden. Sanki sakladığımız o taraf hiç yokmuşçasına.
Reklam
Bunun normali, dualite...
Günümüzde kendisi ve yaptıklarıyla tek yanlı ve olumlu bir ilişki kurabilen herkesin anormal olduğu söylenebilir. Bu tamamen egemenlik altına, denetim altına alınmış (tamamıyla normalleştiril­miş) bir insandır. Bunlar çok sayıda olup ikili ve içinden çıkılamayan düşünceleri kafalarından sile­rek gerçekliğe, kendi ürettikleri gerçekliğe inanan insanlardır. (...) Zira ikilik ne unutulabilir ne de yok edilebilir. Oyunun kuralı ikiliktir. O bir tür şeylerin kesinlikle tersine çevrilmesini sağlayan karşı çıkılması ola­naksız sözleşme kuralıdır.
Sistem düalite üzerine kuruludur fakat bir nitelik diğer bir nitelikten daha üstün ya da daha aşağıda değildir ikilik böyle çalışır birini yaratmadan diğerini yaratamazsın tahterevallinin iki ucu gibidir bir tarafını ittiğinde diğer tarafını çoktan harekete geçirmişsindir artık diğer ucunun hareketini engelleyemezsin
İnsanın mizaç ve kişilik boyutu; aslında her türlü eksikliğin ve ikiliğin ötesindeki özün; ikilik/dualite ve sınırlı varoluş düzlemindeki bir yansımasıdır.
Sayfa 399Kitabı okudu
İLAHİ NİZAM VE KAİNAT /BEDRİ RUHSELMAN
Dünyada daima ikilik mevcuttur. Her şey de , maddenin bütün radyasyonlarında , maddenin esasında , teferruatında , maddenin varyasyonları olup da maddeden arî gibi görünen bütün ruhî hallerde , cansız denilen maddelerde , canlı denilen maddelerde , fertlerde , fertlerin birbirlerine karşı durumlarında , kolektivitede, hislerde ,fikirlerde velhâsıl müşahede edilebilen ve edilemeyen dünyanın bütün şartlarında düalite prensibi ve değer farklanması mekanizması hakimdir. Ve maddenin vahdet gibi görünen her halinde birbirine zıt karakterde ve muvazene halinde iki unsur daima mevcuttur. Bir ünitede bu zıt unsurların mevcut bulunması şarttır. Zira bu olmaksızın madde teessüs edemez, yaşayamaz dağılır. Ve madde mevcut olmayınca da hiçbir şeyin varlığından bahsedilemez.
Sayfa 23 - MTİAD1950Kitabı okudu
Reklam
27 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.