dualite

dualite
@dualite
"...Bazen hayatıma ve çevreme şöyle bir bakıyorum da hiç kimsenin bana eşlik etmemiş olduğunu, tek eşlikçimin zaman olduğunu görüyorum."
Reklam
"Arzulananı değil, arzunun kendisini sevdiğimize inanmışımdır hep Josef!"
Zaman kırılamaz; o bizim en ağır yükümüzdür. Ve önümüzdeki en büyük iddia da o yüke rağmen yaşamaktır.

Reader Follow Recommendations

See All
Ama sınırda durmanın tehlikesinin bir çekiciliği var, yani bir tuzak, öyle mi?" Tuzak mı? Bilmiyorum. Buna cevap veremeyeceğim. Tehlikeden hoşlanmam! Çekiciliği varsa ve eğer bu bir tuzaksa tehlikeli değildir - bence tuzak olan kaçış, tehlikeden değil ama emniyetli bir yaşamdan, Belki de hayatım çok emniyetlidir!" "Belki de Josef, emniyetli yaşamın kendisi tehlikelidir. Tekell ve ölümcül." Emniyet içinde yaşamak tehlikelidir." Breuer bu sözleri kendi kendine birçok kez mırıldandı. "Emniyet içinde yaşamak tehlikelidir. Emniyet içinde yaşamak tehlikelidir...
Tutku ve Yaşam
"Tutkusuz bir hayatı kim yaşayabilir ki?" "İnsan tutkunun efendisi olmanın bir yolunu bulamaz mı?"
Reklam
Belki de asıl önemli olan köken değil -yani semptomların ilk ortaya çıkışı değil - semptomların anlamıdır!
"Ayrıca kendisinde kullandığı yöntemden bahsetmeye başladı artık - kendisine uzaktan, kozmik bir bakış açısından baktığı 'bakış açısı değiştirme ' yöntemi mesela. Haklı: İçinde bulunduğumuz durumlarda, upuzun bir hayatın perspektifinden, hatta bütün bir insan ırkının hayatı, bilinçli hayatın evrimi çerçevesinden bakarsak elbette önlemlerini yitirirler."
Bütün babalar ölür -senin, benim, herkesin- bu, hastalığı açıklamaz. Ben eylemleri severim, bahaneleri değil.
"Elbette acı çekeceksiniz, hayat görüşünüzün genişlemesinin bedeli bu. Elbette korkacaksınız, yaşamak tehlikede olmak demektir."
"Ölümün gelmesi hayatın değeri olmadığı anlamına gelmez."
Reklam
Bazen yönümü kaybetmiş gibi hissediyorum: Eski hedefler artık işe yaramıyor, yeni hedefler icat etme hevesimi de kaybettim artık. Hayatımın akışını düşündüğümde aldatılmış ve tuzağa düşürülmüş gibi hissediyorum, sanki biri bana ilahi bir şaka yapmış, sanki hayatımı yanlış bir melodiyle dans ederek geçirmişim gibi."
Onun özgür bir ruh olmak isteyen ama inancın prangasından kurtulamayan biri olduğu teşhisini koyuyorum. Sadece evetleri duymak, kabul görmek, tercih edilmek istiyor, hayır duymak istemiyor, hiçbir şeyden vazgeçmek istemiyor. Kendi kendini kandıran biri: Tercihler yapıyor ama tercih yapan kişi olmayı reddediyor. Acı çektiğinin biliyor ama yanlış şey için acı çektiğini bilmiyor! Benden rahatlama, konfor ve mutluluk vermemi bekliyor. Ama ben ona daha fazla acı vermeliyim. Onun o küçük acısına eskiden olduğu gibi asil bir acıya dönüştürmeliyim.
"Hayır, sorun rahatsızlıkta değil. Sorun, yanlış şeyle ilgili rahatsızlık duymanda!"
Bir dağın zirvesinde birbirimizden uzakta duralım ve birlikte gözlem yapalım. Orada, uzakta, bir adam görüyoruz, zeki ve duyarlı bir adam. Onu izleyelim. Belki de varlığının dehşetine bir zamanlar bakıp çok fazla şey görmüştür! Belki zamanın ezerek öğüten pençeleri ile karşılaşmıştır ya da kendi önemsizliğiyle -bir zerrerden başka bir şey olmayan kendisiyle- ya da hayatın geçici ve ihtimallerden oluşuyor olmasıyla.
265 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.