Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
'' Hayat bir kelebeğin kanadında yahut bir meleğin dudak ucundadır.'' İnsan kısa ömrü olan şeylere bağlanmamalı... Mesela kelebekler! Sevdiklerin herkese gözükmeyebilir. Mesela melekler! Bazen çok sevdiğin bir şeyi ne avucunda saklamaya ne de bırakmaya kıyabilirsin... Mesela kelebekler! Öyle uçsuz bucaksız seversin ki sadece bu olaya insanüstü güçler şahit olur Mesela melekler ! İnsan ellerinden uçup giden sevdikleri şeylerin ardından koşarken yorulurlar.. Mesela kelebekler! Çabuk unuturlar ya da hiç hatırlanmaman da mümkündür Mesela melekler Bazen sevdiğin kadar sevilemezsin. Onların kalbi senin kadar kocaman değildir. O nedenle senin gibi candan sevmeyi bilemezler. Üzülmemelisin ! Mesela kelebekler!
Kalabalık şehirlerin yalnız fertleriyiz. Artık anlaşılmayı geçtik, sadece birileri bizi dinlesin istiyoruz, sadece dinlesin, hepsi bu.
Reklam
"Ve sonra sen çıktın karşıma. Allah'ın bana: "Bak sana ne yazdım" deme şekliydin. Sevindim. Sevdim."
Nereye tutunacaktık ? Bana ne diyen, bacağında asılı koyunların dudak büken, omuz silken kalabalığı içinde yapayalnızdık. Bana bunların böyle olduğunu anlatan sebepler çoktu... Elini yoksullardan en son çeken mübarek ekmekle kara zeytine bile veda ettiğimiz günlerden bir gün annem........
İKİ GÜL ölümsüz değildir hiçbir sevişme çünkü yenisini giydirmiştir eskiyen zaman yüreğimize... iki dudak iki gül titremiştir ansızın en uzaklardan seyreden gemiler gibi en kıyıdaki birbirimize...
Sayfa 74
Gabriel Garcia Marquez'in ölmeden az önce tüm insanlığa hediye gibi bıraktığı Veda Mektubu "Tanrı bir an için paçavradan bebek olduğumu unutup can vererek beni ödüllendirse, aklımdan geçen her şeyi dile getiremeyebilirdim, ama en azından dile getirdiklerimi ayrıntısıyla aklımdan geçirir ve düşünürdüm. Eşyaların maddi yönlerine değil
Reklam
Birine bakıp gidecekmişim gibi gelmişim dünyaya Böyle uzaktan uzaktan....
Annem beni gösterip 'Biraz içine kapanıktır' derdi. Oysa ben 'Dışıma kapalı, içime açıktım'. Kimse bilmezdi...
Dinle, sana sevmenin ne olmadığını söyleyeceğim önce. Ne olduğunu sen sonra anlayacaksın. Dinle. Sevmek alışveriş değildir. Geometri değildir, aritmetik değildir. En değerli şeydir belki, ama karşılığında hiçbir şey alınamaz. Karşılıksız bir çeke atılmış kuru bir imza değildir sevmek. İskambil kağıdı değildir, zar değildir, bir dilim ekmek değildir, bir kadeh içki değildir, hesap pusulası değildir sevmek. Sevginin bedeli yine sevgiyle ödenir, altınla değil. Sevilmekse; sevmenin mükafatıdır ancak, karşılığı değil. Bir sevgiye eş başka bir sevgi olamaz. Çünkü her sevgi birbirinden büyüktür. Sevgi tartılamaz, sevgi ölçülemez. Sevgi; gram değildir, mesafe değildir. Derinlik sanırsınız, yüksekliktir o. Sevgi, dudak değildir, göz değildir, saç değildir. Sandalye değildir sevgi, fakat her şeyden güzeldir sarhoşluğu. Geçip karşısına seyredemezsiniz, manzara değildir, tablo değildir.heykel değildir. Okuyamazsınız, kitap değildir. Bilmece değildir, çözemezsiniz. İsteseniz de içinizden atamazsınız, kan değildir, kesip damarlarınızı akıtamazsınız. Siz ağladıkça o güçlenir içinizde. Akmaz, gözyaşı değildir. Kuş değildir uçmaz, çiçek değildir kokmaz. Bitmez, çile değildir. Ne desen o değildir sevmek. Sevgiyi tarif etmeye kalksam, seni anlatırdım.
'Şu anda nerede olmak isterdin!' diye sordu. 'Umrunda,' dedim. Sustuk!
Reklam
Seyyid Burhaneddin Muhakkik konuştuğu sırada, biri geldi ve: "falandan senin methini duydum dedi. O: "bakalım o falan nasıl bir kimsedir? Beni tanıyıp övebilecek bir halde midir? Beni eğer sözlerimle tanımışsa tanımamış demektir; çünkü bu ses, bu göz, bu ağız ve dudak kalmaz; bunların hepsi arazdır. Yok eğer işlerimle tanımışsa yine böyledir. Fakat benim zatımı tanımışsa işte o zaman beni övebilir ve bu övmenin bana ait olduğunu bilirim." dedi
Sayfa 62
32 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yorgunluğun üstüne zihni dinlendirecek , İçeriğinden duvar yazıları, mesajlar çıkarılabilecek bir kitap.
Dudak Payım
Dudak PayımMehmet Ercan · Hayykitap · 2014454 okunma
Gün gelir: "Hayatımı yaşıyorum dediğin günün akşamında hayatı mı yaşıyorum?" diye bir düşüncenin kalırsın ortasında. Bir düşün derim.
Otuzbeşime bastım geçen hafta... İlk Yarı bitti: Hayat : 1 ... Ben : 0 ... Ama belliydi böyle olacağı... Nicedir başlamıştı belirtiler: Yolda çocuklar "Amca şu topu atıversene" seslendiklerinde kuşkulanmıştım ilkin... Sonra saçlarımdaki beyaz teller tescilledi yarı yolun ufukta göründüğünü... Baktım lise fotoğrafları sararmış, sınıf arkadaşlarım yaşlanmış. Eş dost sohbetlerinde sağlık ve çocuk konuşulur olmuş... Seyahat ve aşk yerine... Gök gibi gürlemeye alışkın müzik setimin ses düğmesini kısar olmuşum, içerideki uçurtmanın ipini çekercesine... "Bizim zamanımızda" diye başlayan nutuklar atmaya başlamışım mezuniyet törenlerinde - Hayret! Daha dün değil miydi benimkisi? - Yıllar yılı dudak büktüğüm "Ölümden sonra hayat masallarını"na kulak kabartmaya başlamışım gizliden gizliye... İple çektiğim haziranlara sırt çevirmişim... Yaşamın orta sahasına girmişim... İrkilmişim...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.