Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İnsanı güzel ya da çirkin yapan burnunun büyüklüğü,teninin rengi,dudaklarının ya da gözlerinin şekli değildir. Peki nedir? Sevgidir.
Sayfa 279Kitabı okudu
Doğu'nun bu neşe dolu meclisinde en çok dikkati çeken şeyse, çalgıcılar arasında ut çalan bir kızın beyaz atlas gibi şeffaf yüzünün renginde hafif bir gölge meydana getiren uzun kirpikleri arasından -ışınları zayıf bir halde yapraklardan geçen seher yıldızı gibi- ara sıra açık pencerelerden fevkalade gamlı bir halde bahçeye bakması, herkesin sevinç, neşe ve şevk içinde bulunduğu esnada -sonbahara tesadüf etmiş bir gül yaprağının etrafında dolaşan beyaz kelebekler gibi- hassas bir kalbin ıstırabına delil olacak şekilde biraz açılmış ve rengi uçmuş dudaklarının üzerinde gezinen hüzünlü tebessümüydü.
Reklam
karanfil
(16 Haziran 2004) Ayça okulunun kapısından koşarak çıkarken etrafına göz gezdirdi. Tanıdık hiçbir yüz görmemenin verdiği üzüntüyle omuzları çökmüştü. Bugün annesi de babası da onu okuldan almaya gelmemişlerdi. Bu çok sık yaşanan bir durum değildi. Sadece annesinin ve babasının işi olduğu zamanlar olan bir durumdu. Babası muhtemelen daha işten
Güzel, hakkıyla güzel bir kadındı. Evvela vücu­dunun hoş uygunluğu, resmedilmiş gibi olan güzelliği ile en özenli bir kadın vücuduna sahip olması, özellikle yüzünün rengi, dudaklarının hoş manası, gözlerinin en gönül okşayı­cı bir sıcaklıkla insanın hemen ruhuna kadar girip titreterek zevk balışeden tatlı, sıcak bakışlarıyla etkileyici, çekici bir kadındı.
Güneşe falan benzemez benim sevdiğimin gözleri; Dudaklarının rengi hiç kalır mercan kızılı yanında; Kar beyazsa eğer boz renk olmalı onun göğüsleri ; Tel tel denirse saçlara,kara teller biter başında. Nice güller gördüm ben,pembeli,allı beyazlı; Ama onun yanaklarında eser yok bence bunlardan . Bildiğim kokuların çoğu herhalde daha hoş olmalı, Sevdiğime yaklaştığımda,yüzüme vuran soluğundan. Bayılırım dinlemeye o konuşurken ama,bilirim, Çok daha güzel gelir aslında müziğin sesi kulağa. Doğrusu tanrıçalar nasıl yürür görmüş değilim; Ama sevdiğim yürürken basbayağı basıyor toprağa. Yine de,tanrı hakkı için,çok güzel o,bana kalırsa, Olmayacak yakıştırmalarla donanan kadınlara kıyasla.
Hangi yalnızlıktır iten seni bu sığ sulara Hangi şekilsiz gerçek bağlayan ellerini Kattığın bir acı gülüştür düştüğün korkulara Kim baksa gözlerine görür beklediğini Saçında bir tel vardır o çağırır hüznü Ellerindir yorulmuş, anlaşılmamış, nemli, soğuk Bir rengi vardır dudaklarının saklayan gülüşünü Ne zaman baksam gözlerine ağlar bir çocuk
Reklam
Aşkın rengi nedir bilir misin? Gökyüzünün mavisi mi, güneşin sarısı mı? Yoksa ormanın yeşili mi, çiçeklerin pembesi mi? Aşkın rengi nedir bilir misin? Kalbinin atışı mı, gözlerinin ışığı mı? Yoksa dudaklarının kırmızısı mı, saçlarının kömürü mü? Aşkın rengi nedir bilir misin? Allah'ın yarattığı mı, insanın bulduğu mu? Yoksa doğanın sunduğu mu, ruhunun duyduğu mu? Aşkın rengi nedir bilir misin? Ben sana söyleyeyim ; Aşkın rengi sensin Seninle renklenen, seninle güzelleşen Seninle var olan, seninle sonsuzlaşan herşeydir.
İnsanı güzel ya da çirkin yapan burnunun büyüklüğü, teninin rengi, dudaklarının ya da gözlerinin şekli değildir. Peki nedir? Sevgidir. Bizi sevgi güzelleştirir. Hem sevip hem sevilen, koşulsuz sevilen ve aynı zamanda çirkin olan tek bir kişi bile tanıyor musun? Bu sorunun cevabını düşünmeye gerek yok. Öyle bir insan yoktur.
Sayfa 279Kitabı okudu
Genç adamın belirgin bir arzu ve sevgiyle ona baluyor ol. ması Maria'yı derinden sarsımıştı. Bundan nasıl vazgeçecekti? Christopher'm penisinin kadınlığının içinde bir nabız gibi atmasıyla birlikte inledi. Bu pozisyondayken hareket kabiliyeti yoktu ve onun etkileyici penisi kendini rahat hissetmesine imkan tammayacak kadar iriydi.
Sayfa 222
Tabitha, Kyrian'ın gelişmiş duyularını uyaran pahalı parfümler kullanırken bu kadın gül ve yumuşaklık kokuyordu. Artık Kyrian ona karşı öylesine şiddetli bir arzu duyuyordu ki kısa bir an için bu duyguyla sersemlediğini hissetti. Bir kadına böyle bir arzu duymasının üzerinden yüzyıllar geçmişti. Sadece bu de ğil, herhangi bir şey
Sayfa 26
Reklam
"Sen Tabitha Devereaux değilsin." Adam bu kelimeleri öyle- sine sessizce fısıldamıştı ki dudakları kulağına dokunmasına rağmen Amanda onu duyabilmek için kendini kasmak zorunda kalmışı. Yutkundu. "Biliyorsun Tab..." "Şişşt," diye fısıldadı adam kulağına. Başparmakları, esir tut- tuğu bileklerini vücuduna elektrik
Sayfa 24
"Devr-i lâ'linde baş eğmem bâde-i gülfâma ben." "Kırmızı dudaklarının devrinde baş eğmem gül rengi şaraba ben."
Soluğu titredi, rengi uçtu. Heybetli adamın gözlerinden iri yaşlar yürüdü sakallarının arasına. Kuru dudaklarının arasından bir şeyler mırıldandı: “İnna lillâhi ve innâ ileyhi râciûn."
Sayfa 263
İsteksizce yürüyüp portresine doğru döndü. Tabloyu görünce geri çekildi, yanakları sevinçten al al olmuştu. Gözleri, kendisini ilk kez görüyormuşçasına mutlulukla parıldıyordu. Orada öylece hareketsiz ve şaşkın kalakaldı; Hallward'ın kendisine bir şeyler söylediğinin hayal meyal farkındaydı, fakat kelimelerin anlamlarını kavrayamıyordu. Bir vahiy inmişçesine kendi güzelliğinin farkına varmıştı. Daha önce hiç böyle bir şey hissetmemişti. Basil Hallward'ın sözleri ona hep bir dostun abartılı iltifatları gibi gelmişti. Onları önce dinlemiş, sonra da gülüp unutmuştu. İltifatları ona bir tesir etmemişti. Sonra gençliğe düzdüğü tuhaf methiyeleri ve gelip geçiciliğine ilişkin ürkütücü uyarılarıyla Lord Henry çıkagelmişti. Lord Henry'nin sözleri, tam o anda, güzelliğinin yansımasının karşısında dururken tüm gerçekliğiyle kafasına dank etmişti. Evet, belki günün birinde yüzü kırışıp çökecek, gözlerinin rengi ve ışığı sönecek, zarif bedeni biçimini yitirip bozulacaktı. Dudaklarının kırmızısı, saçlarının altın sarısı solup gidecekti. Ruhunu besleyip zenginleştiren yaşam bedenini harap edecekti. Korkunç, çirkin, tuhaf bir şeye dönüşecekti. Tüm bunları düşününce keskin bir acı yüreğine hançer gibi saplanmış, bedeninin her zerresini titretmişti. Mavisi koyulaşıp ametist moruna dönüşen gözlerine gözyaşı bulutları çökmüştü. Sanki buzdan bir el yüreğini sıkıştırıyordu.
Sayfa 29 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
359 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.