Minik mavi bir çiçek için kafamı kırmıştım. Şimdi, kışın bu kasvetli günlerinde üzerine yaz düşmüş haylaz bir cümle bile yok. Ne tuhaf! Ne tuhaf!
ben incecik bir yazıydım, sana döküldüm,
sana yazıldım. Katlandığında kendine sen,
ben içinde kaldım,
bir papatya kurusu gibi dilsizim işte
bir papatya kurusu gibi dilsizim işte.