Toplumun kadına hazırladığı yazgı genel olarak, evliliktir. Bugün bile, kadınların çoğu evlidir, evlenip ayrılmış ya da dul kalmıştır, ev­lenmeye hazırlanmakta ya da evlenmediği için dertlenmektedir. Bekâr kadın, ister bundan yoksun kalmış, ister başkaldırmış ya da aldırma­mış olsun, hep evlilik kurumuna göre belirlenir.
İslâmiyette kadına verilen değer!
"Onlarla (kadınlarla) iyi geçinin" (Nisâ, 4/19) Resûlullah ﷺ şöyle buyurdu: "Sizin hayırlınız, KADINLARA HAYIRLI OLan (iyi davranan)dır."¹ Resûlullah ﷺ şöyle buyurdu: "Ey insanlar! Kadınların haklarına riayet ediniz! Onlara ŞEFKAT VE SEVGİ ile muâmele ediniz! Onlar hakkında ALLAH'TAN KORKmanızı tavsiye ederim.
Reklam
479 syf.
·
Not rated
herkese merhaba, içim buruk biraz incelemeyi yazarken... çünkü bitmesin diye elimden geleni fazlasıyla yaptım. beni tanıyorsanız
Oğuz Atay
Oğuz Atay
'a olan sevgimi bilirsiniz. oğuz atay, 1997 yılında UNESCO tarafından 20. yüzyıl Türk edebiyatının en seçkin eseri olarak kabul edilen
Tutunamayanlar
Tutunamayanlar
romanının yazarı, Türk edebiyatında postmodern metin denildiğinde akla gelen ilk isimlerden biri olan, roman, oyun, öykü yazarı, mühendis ve öğretim üyesidir. oğuz atay, aynı
Tutunamayanlar
Tutunamayanlar
kitabındaki selim gibi okuduğu bölümü babası istediği için seçmiştir.
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli Oyunlar
kitabında ise hikmet benol romanın ana kahramanıdır. eşi sevgi'den yeni boşanmış ve yalnız kalmış bir insandır. boşandıktan sonra bir gecekonduya yerleşir. gecekonduya yerleşmesinin amacı, eski hayat standartlarını terk ederek kendi kimliğini bulma çabasıdır. hikmet’in bu kimlik arayışı yolculuğunda iki adet misafiri vardır. bunlar komşuları albay hüsamettin tambay ve dul kadın nurhayat hanım’dır. hikmet toplumdaki karmaşayı çözmek için "oyun" yoluna giriyor. oyun yazan ve hayatı bir oyunmuşcasına algılamaya çalışırken kendisiyle de yüzleşmektedir. keyifli okumalar dilerim... zira ben gözyaşlarıyla veda ettim, hâlâ gözlerim dolu dolu.
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202231.2k okunma
192 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 16 days
Önyargısız bir ahlaktan söz edilebilir mi?
Sürekli olarak tarafından aldatıldığı kocasını, yakalandığı tifo hastalığı sebebiyle kaybedince, kocasının kırsaldaki ailesinin yanında yaşamaya başlayan bir kadın Etsuko. Genç ve dul bir kadın olarak sığındığı bu kalabalık ailenin yanında, dört duvar arasında yaşarken, teselliyi, evin hizmetçisi Saburo’ya olan aşkında bulur. Etsuko, hayatına giren erkekler tarafından sevilmemiş, arzuları yarım kalmış ve bu duygularının açlığını artık bastıramayan bir kadın karakter. Aşık olduğu Saburo, Etsuko’nun bir türlü istediği karşılığı göremediği bu aşk, saplantılı bir tutku, arzu, hırs, kıskançlık, nefret ve öfke gibi beraberinde bütün olumsuz duyguları getirir. Peki aşk gerçekten bu mudur? Ne olursa olsun istediğini almak mıdır? Yoksa aşık olduğun kişinin mutluluğu mudur öncelikli olan? Ya da sen birini istiyorsan ona senden başka ihtimal tanımamanın adı aşk mıdır? Yazar Yukio Mişima kariyerinin zirvesindeyken, her türlü detayını düşünüp, bir yıl öncesinden tasarladığı seppuku yöntemi ile intihar etmiş. Bu öyle bir intihar ki uğruna kitaplar yazılmış. Kitabın edebi incelemesine gelecek olursak, psikoloji ağırlıklı yazılmış. Betimlemeleri o kadar güçlü ki bazı bölümlerde olay yaşanırken oradaymışım hissiyatını aldım. Genel olarak Japon edebiyatında karşılaştığım bir durum oldu bu, betimlemeler çok canlı, okurken sıkmıyor. Hikaye kurgusu okuyucuyu hemen içine çekiyor, merak unsurunu son sayfalara kadar koruyor. Kitabın konusu kadına dair çok içimizden, çokça bildiğimiz bir hikaye.
Aşka Susamış
Aşka SusamışYukio Mişima · Can Yayınları · 2019707 okunma
75 syf.
·
Not rated
·
Read in 16 hours
Geçmişinde kötü şeyler yaşamış otuz yaşında bir kadınla, gençliğinin baharında yirmili yaşlarında bir adamın aşk öyküsünü okuyoruz. Çetrefilli, kuşkulu, tutkulu, karmakarışık duygularla hummalı bir aşkın romanı. Bu romanda isimler yok, duygular var. Dul bir kadının kuşku dolu yaklaşımları, kendini hep geri planda tutması, üzerinde hissettiği toplum baskısı, terk edilme korkusu ve bunların beraberinde ruhsal dengelerin bozulması var. Başlarda kendisine aşık olan bu genç adamdan, dul olması ve toplumdan dışlanacağı korkusuyla hep geri duran kadın, duygularına engel olamayarak tüm sınırladı ortadan kaldırıyor. Ve artık gözü hiç bir şeyi göremeyecek kadar kararıyor. Karşısında kendisinden çok genç ve yakışıklı bir erkek olduğunu aklından hiç çıkaramayan kadın, hep bir kuşku ve korku içinde bu ilişkiyi yürütmeye çalışıyor fakat kendi ruh sağlığında çok büyük yıkımlara sebep oluyor. Genç adam başlarda sadakat ve aşk yeminleri etse de zaman geçtikçe bu sözlerin yerini başka şeyler alıyor ve olay tam tersine dönüyor. Sizce bu çiftin sonu ne olur ? Adamın vadettiği bu aşk vuslatla biter mi ? Ruhsal çöküntüler yerini mutluluğa ve huzura bırakır mı ? Yada tam tersi, güçlü duygular cehennem olup ikisini de yakar mı ? Gerisi size kalmış. Okuyup görünüz efendim Selim İleri’nin sonsözü ile bitiyor kitap. Ve selim bey bu kitap hakkında “Bugün hâlâ siyah gözler’den habersiz nice edebiyat sever var…” Edebiyatımızın unutulmuş ve kenarda köşede kalmış eserlerinden biri. Kesinlikle tavsiyedir.
Siyah Gözler
Siyah GözlerCemil Süleyman · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20202,334 okunma
336 syf.
10/10 puan verdi
Oktay Arayıcı anısına.
Oktay Arayıcı ile Devlet Tiyatrosunda üç sene önce "Rumuz Goncagül" eseri ile tanıştım. Ondan sonra kaybettim onu ya da unuttum. Evet unuttum ihmalkarlık boyutumuzu da unutmuşum sanırım. Geçen hafta Cumartesi günü bu kitabını kütüphanede görünce çok sevinmiştim, çünkü kendisi yasakların yazarıdır. Her eseri bir baskıya, bir şiddete
Bütün Oyunları
Bütün OyunlarıOktay Arayıcı · Mitos Boyut Yayınları · 199216 okunma
Reklam
200 syf.
·
Not rated
·
Read in 25 hours
allahın bana bu oğlu vatanı kurtarmak için gönderdiğine inanıyorum.
okumuş olduğum
Ana Türk
Ana Türk
adlı kitapta yazar zübeyde hanımın hayatına, geçirdiği hastalıklara, aile yaşamına detaylı olarak eğilmez. bunun yerine kitabın yazarı
Ümit Doğan
Ümit Doğan
zübeyde hanımın soyuna, ali rıza efendi ile evliliği ve çocuklarına, ali rıza beyin vefatına, zübeyde hanımın ikinci evliliğine ikişer üçer cümle ile değinip kitapta anlattıkları
Ana Türk
Ana TürkÜmit Doğan · Kripto Basım Yayıncılık · 202037 okunma
Mustafa Kemal'in Samsun-Havza yolunda ve bindiği hırpani Mercedes-Benz otomobili kim bilir kaçıncı defa bozulunca, yol kenarındaki tarlasında çift süren bir köylüyle konuşması: "--- Hemşeri! Düşman Samsun'a asker çıkaracak. Belki buraların hepsini ele geçirecek. Sen ise rahat, toprağı sürüyorsun?... --- Paşa, Paşa! Sen ne diyorsun? Biz üç kardaştık. İki de oğul vardı. Yemen'de, Kafkas'ta, Çanakkale'de hepsi elden gitti. Bir ben kaldım. Ben de yarım adamım. Evde sekiz öksüz ile yetim, üç dul kalmış kadın var. Hepsi benim sabanımın ucuna bakarlar. Şimdi benim vatanım da, yurdum da, aha şu tarlanın ucu. Düşman ora gelinceye dek benden hayır bekleme..."
·
Not rated
#OkudumBitti #KitapYorumum #NicholasSparks #AşkLimanı 403 sy #ArtemisYayınları Herkesin bir geçmişi vardır. Ama geçmiş, geçmiştir. Geçmişten ders alabilirsin ama onu değiştiremezsin. Ya geçmiş, geçmişte değilse? ------------------------------------------------ Defter, Son Şarkı, Sevgili John , Aşkın Seçimi, Unutulmaz Anılar gibi unutulmaz
Aşk Limanı
Aşk LimanıNicholas Sparks · Artemis Yayınları · 2016122 okunma
202 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 3 days
MELEK DEĞİL, İNSANLIK SUSTU
“Melek Sustu” yıkıntı edebiyatının en güzel örneklerinden biri. Almanca ismiyle Trümmerliteratür, Almanya’da 2. Dünya Savaşı’ndan sonra başlamış ve 1950’lere kadar süren bir edebiyat akımıdır. Bu akımın temsilcileri savaşın toplum üzerindeki yıkıcı etkilerini eserlerinde işlemişlerdir. 1950’lerden sonra etkisini kaybeden bu akımı Böll uzun süre
Melek Sustu
Melek SustuHeinrich Böll · Can Yayınları · 200413 okunma
470 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.