Carlos gibi kitap düşkünleri görmedim hiç,
böyle insanlar tanımadım. Kitap okuyanların farklı kuralları, takıntıları ya da ilkeleri de olabiliyor. Hiç kitabını paylaşmayanlar var, kimseye kitap ödünç vermeyenler. Ya da ikinci el okumayanlar da var benim bildiğim. Kitap biriktirmeden edemeyenler de var, bunu ben de yaşadım, ama bir buçuk sene
Uzun bir süredir öykü ağırlıklı okumalar yapmaktayım. Daha önce paylaşmış olduğum bir alıntıda yer aldığı gibi (#69389465), ben de herkesin bir öyküsü, şiiri, şarkısı olması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle okumuş olduğum 164 tane öykü kitabının içinden bana dokunan öyküleri bir ileti altında paylaşmak istedim.
Bu
Sakallı yaban domuzu, yani Sus Barbatus. Ne kadar da başarılı bir benzetme. Sakallı domuz insanlar misali. Domuzu kötülediğimden demiyorum ama deyim yerindeyse, domuzluk yapmak da insanlara atfedilmiş bir şeydir.
Sus Barbatus tek kelime ile harika bir roman. İnanıyorum ki zamanla yirmi birinci yüzyıl klasiklerinden biri de olacaktır. Çünkü
Momo..
Seninle tanışmamız 9 yıl öncesine dayanıyor. Dün gibi hatırlıyorum, 11 yaşına yeni girmiştim. Babamdan hediye olarak kitap almasını isterdim hep. Babam da ismine, kırmızı punto ile yazılmış olmasına, içerisindeki resimlere bakarak Momo'nun bir çocuk kitabı olduğuna kanaat getirmiş olsa gerek, elinde Momo'yla çıkagelmişti. Ee daha küçüğüm.
Sigaraya başladım, sonra nargileye, az ama ikisi de. Duman özlemi var bende, siz bilmezsiniz. Duman dinliyorum bu ara yine, tatlı tatlı söylüyor, “Sor bana pişman mıyım?” değilim.
Yürümeye başladım, spor sayılabilecek hareketlere de üstelik. Yeşil alanlarda zaman geçiriyorum, turistler gibi ağzı açık garip bir gülümsemeyle bakıyorum çimenlere,
"Yalana her şey isyan etmelidir. Eşya bile; Damlardan kiremitler uçmalıdır, ağaçlar köklerinden sökülüp havada bir saniye içinde toz duman olmalıdır, camlar kırılmalıdır, hatta yıldızlar düşüp gökyüzünde bin parçaya ayrılmalıdır filan..."
AH ÖMRÜM NE BOŞ geçtin sen! Ne beyhude cevelan ettin bu dünya aleminde. Bak ki kaç seneyi tamam ettin bu sürgün diyarında. Yaşın kaça geldi, kaç yaz, kaç bahar gördü gözlerin! Lâkin sen hâlen dahi bir maksada eremedin.
Cemal Süreya
Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim; yüreğim kadar acımaz nasıl olsa.
Şems-i Tebrizi
Düzenim bozulur,
Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme.