Kitap daha dün kargo ile geldi, benim bitirmem de bir günü bulmadı. Evde olmak en çok bu yönden yaradı bana diyebilirim. .
Gelelim kitaba, zaten kapağında da belirttiği gibi bir Göbeklitepe romanı. Şuan Urfa’da yaşadığım içinde ayrıca merak ettiğim bir kitaptı. Birde İskender Pala kalemi olunca hiç tereddütsüz okunacak bir eser oldu benim için. Adından da anlaşılacağı üzere yazar bizi on iki bin öncesine götürüyor. Avcılık ve toplayıcılıkla uğraşan ilken insanın yerleşik hayata geçiş süreci, Göbeklitepe’nin inşası, din algısı vb bir çok detay var kitapta. Yazarın sadece kurgulamayıp, bilimsel araştırmalar yaparak yazması da kitabın gerçekçi yönünü artırıyor. Pala eserlerinde zengin dil kullanmayı seven bir yazar ancak ilk defa bu eserinde bu kadar duru bir dil kullandığına şahit oldum. Okurken sevdiğim bir yönü bana zengin bir hayal dünyası sunması ve okumalarıma paralel zihnimde canlandırma imkanı sunması oldu. Keyifle okudum.
Iskender Pala ön söz kısmında özellikle okuyucularını uyarıyor. Derin araştırmalar yaptığını,şu ana kadar göbekli tepe hakkında bulunan her şeyi dikkate aldığını ancak kazı çalışmalarının hala sürdüğünü, bu kitap bittikten sonra yeni bulguların ortaya çıkabileceğini ve bu yazılanların gerçeklikten uzak kalabileceğini vurgulamış. Bu samimiyeti ve özellikle okuyucusunu uyarması ayrıca gönlümü fethetti diyebilirim. Selam ve dua ile. ⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀