Yabancılaşma
Türk aydınının çok yanlış ve köklü eksikliklerinden biri de, bazı kavramlarda sihirli bir güç tasavvur etmesidir. Tabiî bu, aydının kendine yabancılaşmasından doğmaktadır. Çünkü kendine yabancılaşma, milli ölçüyü kaybetme demektir. Milli ölçüyü kaybetme ise, dış ve iç politika olaylarını, kendi milletinin çıkarlarına uygun bir şekilde değerlendirmekten yoksun olan adam demektir.
Sayfa 13 - ÖtükenKitabı okudu
Osmanlılar, Avrupa'ya adımlarını attıkları andan itibaren, daima bir devletler grubuna karşı çarpışmışlar ve asırlarca galip gelmişlerdir. Onlardan sonra böyle bir kudreti, tarih kaydetmemiştir.
Sayfa 40 - ÖtükenKitabı okudu
Reklam
Hürriyetin adı yokken kendi vardı; adını öğrendiğimiz günden beri de tadı kalmadı. Nitekim Namık Kemal'ler hürriyet isterken, bize bağlı olan bir memleketin yani Romanya'nın bir çocuğu olan Panait İstrati: 'Dünyanın en hür diyarı Osmanlı ülkesidir; Tanrı' ya ve padişaha çatmadıktan sonra, insan orada her şeyi yapmakta serbesttir' diyordu.
Sayfa 63 - ÖtükenKitabı okudu
Bekliyoruz...
"Türk Milleti'nin geleceği, kendi milliyetinden, çıkmış, doğasındaki özellikleri yitirmiş, Doğu’dan Batı’dan tuhaflık maddeleri arayan bir zavallılar grubuna bırakılamaz. Herhalde milletinin, büyük devlet anlayışına sahip, milli görüşüne bağlı, bir aydın grup çıkacaktır. Esasen, milletçe bunun gayreti ve faaliyeti içinde olduğumuz muhakkaktır.”
Demokrat dedem gidince tadı kalmadı be :)
“ Bizim politikacılar da olmasa sıkıntıdan patlayacağız.”
İnkar edilemez…
“ Biz, dünyanın en büyük imparatorluklarını kurmuş; egemenliğini Eski Dünya’nın her köşesinde yürütmüş bir milletiz. “
Reklam
293 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.