6
Bir ileri anayasaya sahip olursak, büyük devletlerin seviyesine geliriz zannı, hâlâ aydınlarımızın çoğunun düşüncesidir. Bu garip oyuncakla oynayıp duruyoruz.
Sayfa 49 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Kendisini İlk Dinleyişim: Kıbrıs Hakkındaki Konferansı
Siyasî sınırlar, imkânlarla ideallerin bileşkesidir. Dün Hatay için meydana gelen, bugün Kıbrıs için söz konusudur. Türkiye Türkler'in devletidir, imkânları ölçüsünde her yerdeki Türk'ün haklarını korur.
Sayfa 29 - Ötüken Yayınları
Reklam
5
Atilla'nın misafirlerine altın kaplar içinde yemek ikram ederken, tahta çanaktan tek türlü yemeğini yemesi ne ise, Yavuz Sultan Selim'in yemek usulü de aynıdır. Atilla'nın Bizans hükümdarına gönderdiği mektubun edası, üslubu, hitap tarzı ne ise, Kanuni'nin François'ya gönderdiği mektubunki de öyledir. İşte millet bu ayniyet ve devamlılıktır!
Sayfa 47 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Dündar Taşer'in Büyük Türkiyesi: Osmanlı Devlet Anlayışı
Taşer, fildişi kulesinden milletine yüksekten bakarak ne yapacağını söyleyen bir yapıda olmamıştır. Aksine milli ölçüden beslenerek Türk milleti ile el ele hareket etmiştir. Uzak olmaktan ziyade yakın olmayı yeğlemiş; tarihini derin bir şekilde tahlil ederek kuvvetli bir senteze ulaşmış ve nihayetinde devlet ve millet kavramında erimiş yani fenâ fi'd-devle ve'l-mille olmuştur. |Ali Gezginci
Sayfa 379Kitabı okudu
Nitekim Biz de aynı hataya düştük ve bir mükemmel anayasa yapılırsa Türkiye'nin Almanya veya İngiltere düzeyine geleceğini sandık. Ne yapalım ki Türk aydınının çok yanlış ve köklü eksiklerinden biri de bazı kavramlarda da sihirli güç tasavvur etmesidir.
Büyük milletlerin hayatı büyük denizlere benzer Türk milleti bir okyanustur.
Reklam
Çok büyük felaketler geçirmiş, çok feci belalara uğramış, bütün bunlara karşı çok üstün yaşama azmi, direnci göstermiş bir milletiz. Bu yaşama azmi, direnci bizim geleceğe ümitle bakmamızı emreder.
Bununla beraber, Türkiye'deki dert çok derindir ve köklüdür. Milletiyle tam bir duyuş ve düşünce zıddiyeti içine girmiş aydın kitlenin mevcudiyeti, istikbalimizi tehdid etmektedir. Bir an evvel bir çâre bulmak mecburiyetindeyiz. Muhakkak milli şuura, inanca ve imâna yer veren ve ona istinad eden bir maarif, âcilen lüzumlu.
Farklı bi bakış açısı
«Daha evvelki Yeniçeri kıyâmlarına gitmeğe lüzum yok. Çünkü, onlarda bir sistem ve gâyesî mevcut değil. Muhtelif sebeplere vücut bulan, kendine mahsus bir an'âneye göre cereyân eden kıyâmlar... Hattâ bunların zararları yanında, kendine göre faydalı neticeleri olduğu bile söylenebilir. Cemiyetteki rehâvet haline karşı reaksiyon olarak doğduğu, bir ikâz şeklinde göründüğü, disiplinli bir idâreyi dâvet edip, yeni bir hamleye vücut verdiğini iddia bile mümkündür. Meselâ, Genç Osman’ın şehâdetiyle doğan karışıklıkların arkasından IV. Murad'ın zuhûru, Sultan katlinin arkasından IV. Mehmet'in tahta çıkışı ve Köprülüler'in çalışmaları, 1730 Patrona ihtilâli'nin akabinde Avusturya ve Rusya ittifakına karşı Belgrad'ı yeniden alışımız gibi. »
358 öğeden 231 ile 240 arasındakiler gösteriliyor.