Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Mutluluk ve felaket, harekete dayanır. Hayatımızın son ereği eylemdir.
Sanatçı, gerçekleri, olduğu gibi, bilindiği, inanıldığı gibi, istendiği gibi taklit eder. “Nasıl olması gerekiyorsa" ifadesi, şairin düzeltici ve mükemmelleştirici işlevini göstermektedir. Sophokles’in oyunları, gerçeğe uymuyor diye eleştirilecek olursa, ona verilecek yanıt, Sophokles’in, insanları olması gerektiği gibi anlattığıdır.
Sayfa 30
Reklam
Platon...abv
Kilisenin tiyatroya karşı tavrı tümden düşmancadır. Tertullian, Jerome, I. Gregory gibi Kilise Babaları, şiiri ve tiyatroyu toplum ahlakına aykırı bulduklarını ifade ederler ve savlarını Platon’dan aktardıkları sözlerle desteklerler. Tiyatro yasaklanmış olduğu halde, kaçamak olarak oynanan halk oyunlarına karşı üst üste yeni yasaklar, buyruklar yayınlanmıştır.
Sayfa 70
Sevinme ile hüzünlenmenin dokunaklı çatışması insanın duyabileceği en tatlı duygudur ve sanatın en güzel zaferidir.
Sayfa 122Kitabı okudu
Yaşamın kendi de bir oyun olduğundan, tiyatro oyun içinde oyun sunar.
Sayfa 160Kitabı okudu
Sezgiler, duygular kurallarla kısıtlanamaz, sanatçı ancak özgür bırakılırsa yaratabilir.
Sayfa 139
Reklam
Romantik Akım
Romantik tiyatronun amacı, tanrısal gerçeğe ve insanın doğal özüne ışık tutmak; görevi, insan kişiliğini bu gerçek doğrultusunda yoğurmak, yetkinleştirmektir. Bunu başarmak için yazarın, gerçeği uzak açıdan görmesi, yaşamın çelişkisini tanıması, sonra da onu özüne en uygun bir biçim içinde ifade etmesi gerekir.
Sayfa 132
böyle analiz yapmak harika değil mi
Tragedya kahramanının seyircide istenen etkiyi yaratabilmesi, aynı zamanda seyircinin ahlak duygusuna ters düşmemesi için belli koşullara uyması gerekir. Eğer tragedyanın kaçınılmaz gelişimi içinde, mutluluktan yıkıma sürüklenen kişi çok erdemli ise, böyle erdemli bir kişinin yıkımı, seyircide korku ve acıma değil, öfke uyandırır. Öte yandan kötü bir kişinin yıkımı da seyirciyi çok etkilemez. Seyirci bunu doğal karşılar ve hakkın yerine geldiğini düşünür. Tersine, eğer kötü bir kişi mutluluğa erişirse, bu durum seyircinin adalet duygusunu çok incitir ve trajik etki yaratmaz. Onun için tragedyada karakterin ne çok iyi, ne çok kötü olmaması, bu iki tipin ortasında bulunması en iyi yoldur.
Sayfa 37
325 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Tiyatroya yeni başlayanlar için fazlasıyla ağır bir kitap . Eğer 1 sayfasına 1 gün ayırırım diyorsanız başlayın . Tiyatroyu kuramsal açıdan dünden bugüne getiren harika bir kitap . Sevda Şener hocamız akademik bilgisini konuşturmuş . Araştıra araştıra okuduğunuzda çok şey katıyor . Her zaman elimizin altında bulunması gereken bir kitap . Unuttukça açıp bakabilelim diye ...
Dünden Bugüne Tiyatro Düşüncesi
Dünden Bugüne Tiyatro DüşüncesiSevda Şener · Dost Kitabevi · 2015142 okunma
Yıkmak, yapmak demektir.
Sayfa 251 - yirminci yüzyılın öncü akımlarıKitabı okudu
Reklam
her çağda var bu insan müsveddelerinden
İngiltere’de Rahip T. Wilcocke, 1577’de verdiği bir vaazda, kalabalıkların doldurduğu tiyatroların Londra’nın budalalık ve savurganlık anıtı olduğunu ileri sürüyor, veba salgını dolayısı ile tiyatroların kapatılmasına değinerek, bu önlemin hastalığı ancak geçici olarak önleyebileceğini, hastalık nedenini ortadan kaldıramayacağını, çünkü asıl nedenin insanların günahı olduğunu ve bu günâha oyuncuların yol açtığını, dolayısıyla veba hastalığına tiyatronun neden olduğunu söylüyordu.
Sayfa 77
Şaka gibi.
Ortaçağda tiyatro düşüncesi, tiyatroyu suçlama biçiminde gelişir.
Sayfa 69
Romantik Akım
Romantik düşünce ulusçuluk ilkesini benimser. Klasik akımın Antik Yunan hayranlığına tepki gösterilir. Tiyatroda Yunan mitolojisinden alınan konular, yerini yerli efsanelerden alınan konulara bırakır. Hellen hayranlığının yerini ise ortaçağa duyulan ilgi almıştır. Romantizmin esin kaynağı ortaçağdır. Antik Yunan kültürünün ve sanatının pagan karakterine karşın Hıristiyan değerleri yüceltilir.
Sayfa 134
Tarih ile tragedya arasında bir karşılaştırma yapan Aristoteles, tarihin olmuş olanı, tragedyanın ise olabilecek olanı anlattığını söyler.
Sayfa 29
Platon’un tersine.
Aristoteles, sanata ahlak eğiticiliği görevi yüklememekle beraber, sanat yapıtının toplumun değer yargılarına ters düşmemesi gerektiğine de değinmiştir.
Sayfa 26
199 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.