Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
_İnsan, kim olduğunu ancak felakete uğradığında gerçekten anlıyor. _Önemsiz bir şahsiyet olan bu Habsburglu kadının kurduğu neşeli, tasasız oyun dünyasına devrim dalıvermeseydi, o da gelmiş geçmiş yüz milyon kadın gibi sakin sakin yaşayıp gidecekti. Dans edecek, sevecek, gülecek, süslenecek, çocuklar doğuracak, en sonunda da sessizce bir yatağa
_İnsanIar, kuşIar gibi uçmayı, baIıkIar gibi yüzmeyi öğrenmişIer ama insan gibi yaşamayı öğrenememişIer. _Görmek isteyenler için ışık, istemeyenler için karanlık vardır. _Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle baş başa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar ama en çok kendinden kaçar.
Reklam
Medeniyet kadınlara çok az akıl verip erkeklerin hırsları karşısında acılarını biledi. Dünün kadını mutluyken bugünün kadını mutsuz bir hizmetçi yalnızca. Geçmiste geceleri gözü kapalı yürürken artık gözleri pür dikkat açık yürüyor. Cehaletinde güzel, basitliğinde erdemli, zayıflığında güçlü olan kadın şimdi hüneriyle çirkin, bilgisiyle sığ ve zalim. Güzellik ve bilginin hüner ve erdemle, bedenin zayıflığının ruhun gücüyle birleştiği gün gelecek mi acaba?
Ruha ilişkin gerçek, çoğu zaman olduğu gibi burada da ortaya yakın bir yerdedir. Marie-Antoinette ne kraliyetçilerin övdüğü gibi büyük bir azizeydi ne de Devrim'in ileri sürdüğü gibi bir grue, yani bir fahişeydi; aksine vasat bir karakterdi, aslında sıradan bir kadındı, öyle pek zeki olmayan, pek de çılgın sayılmayan, ne ateş ne buz olan, iyiye yönelik olağanüstü bir güç de, kötüye yönelik en ufak bir azim de taşımayan, dünün, bugünün ve yarının ortalama kadını, iblisçe eğilimlerden uzak, kahramanlık iddiası taşımayan ve bu yüzden de ilk bakışta bir trajedi- ye konu olamayacak bir kadın..
Sayfa 12 - Can Sanat YayınlarıKitabı okudu
Medeniyet kadınlara çok az akıl verip erkeklerin hırsları karşısındaki acılarını biledi. Dünün kadını mutluyken bugünün kadını mutsuz bir hizmetçi yalnızca. Geçmişte geceleri gözü kapalı yürürken artık gözleri pür dikkat açık yürüyor. Cehaletinde güzel, basitliğinde erdemli, zayıflığında güçlü olan kadın şimdi hüneriyle çirkin, bilgeliğiyle sığ ve zalim. Güzellik ve bilgenin hüner ve erdemle, bedenin zayıflığının ruhun gücüyle birleştiği gün gelecek mi acaba?
Dünün kadını mutlu bir eşti, fakat bugünün kadını bedbaht bir metres durumunda. Geçmişte ışıkta körcesine yürüyordu, bugünse açık gözlerle fakat karanlıkta yürüyor. Dünün dünyasında bilgisizliği, eğitimsizliği yanında güzeldi, basitliği yalınlığı yanında erdemli, zayıflığı yanında da gizli güçlere sahipti. Bugünse yaratıcı becerilerini geliştirmiş olmakla birlikte iğreti ve özensiz, bilgi ve donanımı yanında yapay ve duyarsız.
Reklam
Yirmi yıl boyunca çok ufak bir rol seçmiştir kendine, salon hanımı rolü üstelik kader kendisine bir kahraman kadın rolü oynayacak kuvveti ve ruh gücünü vermişken… Dünün, bugünün ve yarının vasat kadını Marie Antoinette~
Sayfa 130
“Ne dünün kadını olarak kalmak, ne de bugünün kadını olmak ister. Hiçbirini beğenmez. Her ikisine de isyan etmiş, kendisinde şu şüphe doğmuştur: Ben kendimi oluşturmalıyım... "Nasıl olmak gerekir?" sorusu, kendisi olmayı bizzat seçmek isteyen, yani bilinç, bağımsızlık ve insani şuura ulaşmış kadın için söz konusu olan bir sorudur.”
28 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.