“Dünya tarihinin hemen hiçbir safhası, dünya coğrafyasının hemen hiçbir önemli parçası yoktur ki orada Türkler olmasın. Türkler olmadan hiçbir önemli Avrupa devletinin milli tarihi incelenemez.”Hiçbir Ortsa Doğu ülkesinin,hiçbir Rus-Slav ülkesinin milli tarihi ve kimliği Türkler hesaba katılmadan anlaşılamaz .
Yaratılanlar tarafından alay mevzuu edilen şeyi Yaratan bir şeref mevzuuna dönüştürüyor. Hiç bir şey için değilse bile, O'nu bunun için sevin. Dünya alem sizi boynunuza sonsuza kadar taşıyacağınız bir utanç işareti takmaya zorlarken Yaratan size tövbeniz ile bir şeref nişanesi takıyor.
Reklam
Yüzünü uzak tut biraz Dünya geçiyor olunca görkemiyle Göremiyorum Yüzünü yakın tut biraz Dünya geçiyor olunca görkemiyle Tat alamıyorum
Sayfa 79 - 79Kitabı okuyor
Sen konuşmazsan Dünya susuyor biliyor musun?
Şükrü Erbaş
Şükrü Erbaş
Gerçek dünya her zaman iyilerin kazandığı yer değildi.
Dünya, ne olduğu bilinen dünya, yasalara uyan dünya, kaymak üzereydi. Eskiden şu vardı, bu vardı; ama şimdi...
Reklam
Şair hangi dünya görüşünden hangi yaşantı stilinden beslenirse beslensin kesin bir çizgiyle ayrılır toplumundan: O sosyal organizasyonun örgülediği bir kişilik, ko­lektif kabullerin onayından geçmiş bir dilsel figür olamayacak kadar başarısızdır.
Sayfa 31 - Hece dergisiKitabı okuyor
Deliliğin Tarihi kitabını anımsattı
" Kadınların bedenini uysal üreme makinelerine dönüştürmek zorlama, korku ve toplumsal denetim gerektirdi. Bu denetimi sağlayan kurumlar arasında hapishane, okul, hastane, akıl hastanesi yer alıyordu. Cinsellik ve cinsiyetse hem kamusal hem de özel alanda şiddet kullanılarak ve utandırma yoluyla idare ediliyordu. Sapkın kadınlar doğadaki yerlerini hükme bağlayan düzenin üstünde, doğaüstü yaratıklar olmakla suçlandı. Cadılara, yeni düzene karşı koyanlara, burjuvazinin dışında kalıp kılavuzların içerdiği talimatları okuyamayan ve direnişe kalkışabilecek kadınlara 'Pedagoji' adıyla tüyler ürperten umuma açık işkenceler uygulandı."
Kişi maddi dünya ile öyle meşguldür, tutkulara öylesine boyun etmiştir ki ilahi kökeni unutmuştur.
464 syf.
9/10 puan verdi
Sloganla Özgürlük Olmuyor
İki Şehrin Hikâyesi Dünya edebiyatının önemli klasiklerinden biri. Charles Dickens’ın en önemli kitabı olarak kabul ediliyor. 1859 yılında yayınlanmış, 170 yaşını aşmış bir roman elimizde. Dünyada en çok satılmış roman olarak anılıyor. Kitap Fransız İhtilali yıllarında yaşanan olayları konu alıyor. Kitaba adını veren iki şehir Paris ve Londra
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Can Yayınları · 202358,3bin okunma
Reklam
Dünya üzerinde kişinin babasına ve annesine gücü yettiği halde yiyecek vermeyi reddetmesini haklı, güzel, münasip ve namuslu bir hareket olarak gören hiçbir halk olmadığını ve hiçbir kabilenin, hatta fanatik yobazlardan oluşan bir tari­katın bile iftirayı güzel bir eylem olarak görmediğini kesin olarak beyan edebilirim.
Misâk-ı Milli’den verilebilecek bütün tavizleri verenlere emanet edilen toprakların akıbeti Dünya Sistemi dediğimiz teşkilatlanma tarzının akıbetiyle ne ölçüde iç içe olduğunu gözümüze sokacak musibetin halen içindeyiz.
“Eğer doğru kullanırsan sözcükler X ışınlarına dönüşebilirler –her şeyi delip geçerler. Okursun ve delinirsin. ”
Bedeli sen olduğun bir dünya,dünyanın en güzel bedelidir, Ödenmiş , Ödenmektedir...
Bu nedenle haklı haksız fikri, bana göre, onlar açısından elzemdir; zira hepsi de harekete geçip akıl yürütebildikleri andan itibaren bu konuda uzlaşmıştır. Demek ki bizi yarat­mış olan üstün zeka, dünya üzerinde belli bir süre yaşaya­ bilmemiz için adaletin var olmasını istemiştir. Aksi takdirde, kanımca, ne hayvanlar gibi kendi kendimizi besleyebilme iç­ güdümüz ne de onlar gibi doğal silahlarımız olduğuna ve her türden tehlikeye açık bir çocukluğun savunmasızlığı içerisin­ de yıllarımızı geçirdiğimize göre vahşi hayvanların, açlığın ve sefaletin pençesinden kurtulabilen bir avuç insan bir parça yiyecek ve post uğruna birbirlerine girmekle meşgul olur ve silah kullanacak duruma gelir gelmez de, tıpkı Kadmos'un ejderhasından çıkan çocuklar* gibi kısa sürede birbirlerini yok ederlerdi. En azından insanlar bütün toplumların temeli olan adalet kavramını tasavvur edememiş olsalardı tek bir toplum bile olmazdı.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.