"Yıldızlar arası mesajın bir diğer olası neticesi, gezegenimizdeki tüm insanları ve diğer canlıları birleştiren bağı kuvvetlendirmesidir. Evrimden alınacak mutlak ders, başka yerlerdeki organizmaların apayrı evrimsel yollardan geçmesi gerektiğidir; yani onların kimyası, biyolojisi ve büyük bir olasılıkla sosyal organizasyonları Dünya’daki hiçbir şeye benzemeyecek kadar derinlemesine farklı olacaktır. Büyük ihtimalle onlarla iletişim kurabileceğiz, çünkü ortak bir evreni paylaşıyoruz ve fizik, kimya kanunları ve astronomideki düzen evrensel. Ancak en derin anlamı itibariyle, onlar çok farklı olabilirler. Ve Dünya halklarını bölen düşmanlıklar bu farklılığın önünde son bulabilir. İnsanlar arasındaki ırk, ulus, din ve cinsiyet farkları, bütün insanlarla bütün dünya dışı zeki varlıklar arasındaki farklarla kıyaslandığında büyük ihtimalle önemsiz kalacaktır."
Say Yayınları - IV. Gelecek - XXI. Dünya Dışı Zekânın Peşinde - "Evrenin geri kalanından kopuk olduğumuz için gelişimi hakkında bilgi sahibi olduğumuz tek bir uygarlık var, o da kendi uygarlığımız."
Öyleyse, dünya dışı ziyaretçilerimiz olmamasını nasıl açıklarsınız? Bunun sebebi, belki de, oralarda bir yerde, varlığımızın bilincinde olan, ancak kendi ilkel halimizde kalmamızı isteyen, gelişmiş bir ırkın bulunmasıdır. Bununla birlikte bu gelişmiş ırkın daha düşük seviyeli bir yaşam biçimine insaflı davranacağı da şüphelidir: Kaçımız ayağımızın altın da ezilen böcekler ve solucanlar için üzülüyor ki? Bunun daha makul bir açıklaması ise, başka gezegenlerde yaşamın gelişmesi veya bu yaşam biçiminin zekâsının gelişmesi olasılığının çok düşük olmasıdır. Zeki olduğumuzu -belki de biraz desteksizce- iddia ettiğimiz için zekâyı evrimin kaçınılmaz bir sonucu şeklinde görme eğilimindeyiz. Bununla birlikte bu sorgulanabilir. Zekânın, yaşamı sürdürmek için bir değerinin olup olmadığı belirgin değildir. Bakteriler zeki olmadan da yapabilir ve zekamız, kendimizi nükleer bir savaşta yok etmemize neden olursa, onlar yaşayacaktır. Yani evreni araştırırken ilkel yaşam biçimleri bulabiliriz, ancak bize benzer varlıklar bulmamız pek olası değildir.
Sayfa 179Kitabı okudu
Reklam
Neden bir sinyal alamıyorduk öyleyse? Dave haklı olabilir miydi? Dünya dışı uygarlık diye bir şey yok muydu? O milyarlarca dünya bomboş muydu? Akıl almaz derecede geniş evrenin bu kıyıda kenarda kalmış köşesinde mi zeki varlıklar vardı sadece? Ellie ne kadar kendini zorlasa da bunu ciddi bir olasılık olarak kabul edemiyordu. Bu insan korku ve gösterişçiliğiyle, ölümden sonra hayatın kanıtlanmış doktrinleriyle, astroloji gibi yarıbilimlerle tam bir uyum gösteren bir şeydi. Bu bizlerin evrenin merkezi olduğumuz fikrinin, atalarımızın kapıldığı bu kendini beğenmişliğin, tekbencilliğin çağdaş dirilmesiydi. Drumlin'in iddiası yalnızca bu temele dayanıyordu. Buna inanmayı istiyorduk.
_Rüyamda bir kelebek olduğumu mu gördüm, yoksa şu an insan olduğumu düşleyen bir kelebek miyim, bilmiyorum. Chuang Tzu _Mükemmel bir insanın zihni ayna gibidir. Hiçbir şeyi kavramaz ve hiçbir şeyi ummaz. Böylece mükemmel insan hayatın içinde hiçbir çaba harcamadan hareket eder. ****** _Kalpteki incelik sevgi yaratır; sözlerdeki incelik güven
Eğer dünya dışı zeki varlıklar varsa, bizimle aynı matematiği mi icat ettiler?
_Muhteşem bir şey, bir yerlerde keşfedilmeyi bekliyor. _Kozmos’un keşfi, kendi kendimizin keşif yolculuğudur. _Hayal gücü bizleri çoğu zaman bilinmedik diyarlara götürür ve o olmadan hiçbir yere ulaşamayız. Kuşku da bize, düş ürünüyle gerçek arasındaki farkı bulmamızı ve varsayımlarımızı sınamamızı sağlayan yolu açar. Bütün o buluşlarla keşifler,
Reklam
51 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.