Dünya ve dünya nimetleri ile olan ilişkimiz aynı zamanda ahiret sürecimizi de göstermektedir. Bir elde ahiret bir elde dünya olması gerekirken dünya iki elimizle beraber kalbimizi de istila etmeye başlamıştır.
Sayfa 17 - Tahlil YayınlarıKitabı okuyor
Dünya ile ahiret arasındaki fark, rüya ile uyanıklık arasındaki Fark kadardır.
Reklam
"Dünya ve âhiret hayatının saâdeti, kundak ile tabut arasında sıkışan idrakteki ölüm muammâsını çözmekle başlar. Zirâ ölüm, nefs engelini aşamayanlar için acı bir musîbet, diğer taraftan vahyin ilâhî sesine gönül verenler için de sonsuz saâdetin başlangıç noktasıdır."
Sayfa 25 - Erkam YayınlarıKitabı okuyor
Dünya ile ahiret, şark ile garb gibidir. Birine yaklaşan diğerinden uzaklaşır. Hz. Ali(r. a)
Müslüman olmak ahiret hayatı hesabına olduğu kadar dünya hayatı hesabına da faydanın ne mânâ taşıdığında fiilen karar kılmak demektir.
Sayfa 84
On sekiz yaşında çarşafını giyip Rus kâfirinin karşısında iffet ve iman destanı yazan anaların kız- ları Dünya ile Âhiret arasında gel-gitler yaşıyorsa -namazda değil- kıldığımız namazlarda problem var demektir.
Reklam
"Hz. Isa (A.S.) der ki; «Su ile ateş aynı kabda nasıl barınamazsa. dünya sevgisi ile ahiret sevgisi bir mü'minin kalbinde öyle bağdaşmaz."
"İyi insan olma bilinci " Allah ve ahiret inancı ile elde edilebilir. Dünya fanidir burada saf mutluluk yoktur. Buradaki bütün mutluluklar görecelidir. İnsan bir yolcudur; dünyadan kabre, oradan Cennet veya cehenneme gidecektir. Önemli olan, bu hayatta rabbimizin rızasını kazanmak ve cennete layık bir kul olmaktır.
"Hz. Isa (A.S.) der ki; «Su ile ateş aynı kabda nasıl barınamazsa. dünya sevgisi ile ahiret sevgisi bir mü'minin kalbinde öyle bağdaşmaz."
Ahiret dünya varlığı ile kazanılır.
Sayfa 109Kitabı okudu
Reklam
Şeytan-ı ins, şeytan-ı cinnîden aldığı derse binaen; hizbü'l-Kur'anın fedakâr hâdimlerini hubb-u câh vasıtasıyla aldatmak ve o kudsî hizmetten ve o manevî ulvî cihaddan vazgeçirmek istiyorlar. Şöyle ki: İnsanda, ekseriyet itibariyle hubb-u câh denilen hırs-ı şöhret ve hodfüruşluk ve şan ü şeref denilen riyakârane halklara görünmek ve nazar-ı âmmede mevki sahibi olmağa, ehl-i dünyanın her ferdinde cüz'î-küllî arzu vardır. Hattâ o arzu için, hayatını feda eder derecesinde şöhretperestlik hissi onu sevkeder. Ehl-i âhiret için bu his gayet tehlikelidir, ehl-i dünya için de gayet dağdağalıdır; çok ahlâk-ı seyyienin de menşeidir ve insanların da en zaîf damarıdır. Yani: Bir insanı yakalamak ve kendine çekmek; onun o hissini okşamakla kendine bağlar, hem onun ile onu mağlub eder. Kardeşlerim hakkında en ziyade korktuğum, bunların bu zaîf damarından ehl-i ilhadın istifade etmek ihtimalidir. Bu hal beni çok düşündürüyor. Hakikî olmayan bazı bîçare dostlarımı o suretle çektiler, manen onları tehlikeye attılar.
"Dindar, dünya ile ahireti; din tüccarı, ahiret ile dünyayı kazanmaya çalışır!"
Sayfa 54
İbn Abdirrahman dedi ki: "Bazı âlimlere fakirliği en çok ne giderir, diye soruldu. Dediler ki; zühd... Zühd nedir, denilince; ilim dediler. Peki, dünya ile ahiret arasında yüce olanı aşağılık olanla talep eden adam nedir? Denildi ki; bu başlı başına bir başka bir afettir. Dediler ki; dünyaya ait olan bir şey hakkında tefekkür yürütmeyi terk etmektir."
Su ile ateş aynı kapta bulunamadığı gibi, müminin kalbinde de dünya ve ahiret sevgisi beraber bulunamaz.
Sayfa 161Kitabı okudu
Hz. İbrahim
“İnsanların dünyâ işleriyle meşgul olduklarını gördüğünüz zaman siz de âhiret işleriyle meşgul olun. Onlar zâhirlerinin tezyîni ile meşgul olurlarsa siz de kalbinizin tezyîni ile meşgul olun. Onlar bağ, bahçe ve sarayların îmârı ile meşgul olurlarsa siz de kabirlerin îmârı ile meşgul olun. İnsanlar birbirlerinin ayıpları ile meşgul olurlarsa siz de kendi ayıplarınızla meşgul olun.”
Sayfa 381Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.