Dünya lideri böyle olunur ..
Şu tesadüfe bakın ki( !) seyahatte kendisine eşlik eden Cumhuriyet gazetesi Başyazarı Yunus Nadi, 6 Ocak sabahı yayımlanan başyazısında Fransa'ya adeta meydan okuyordu: Türk ordularının 24 veya 48 saatte Antakya civarını, çok sınırlı bir zamanda da bütün Suriye'yi işgal edecek güçte olduğunu belirtiyor; Fransa'yla savaşmak istemediklerini, ancak mecbur kalırlarsa kimseden korkmayacaklarını ekliyordu. ( Soyak, age., s. 602-604.)
Hasan Rıza Soyak'ın dediği gibi bu yazı Atatürk tarafından veya Atatürk'ün isteğiyle yazılmıştı. Atatürk, Fransa'ya, Suriye'ye ve Milletler Cemiyeti'ne gözdağı vermek istiyordu. Bunu da başardı. Avrupa basını Atatürk'ün Hatay'a girebileceğini yazmaya başladı.
Sayfa 345 - İnkılalp Yayınevi 2. Baskı 2018Kitabı okudu
Merhaba sevgili kitap dostlarım bugün sizlere harika bir kitap önerisi ile geldim. @kafkayayinevi 'nin yayınladığı 
Töre Sivrioğlu kaleminden ATATÜRK ve ARKEOLOJİ Osmanlı'dan Cumhuriyet'e bir disiplin evrimi beş bölümden oluşan hepsi resmedilmiş bilgi ve resimlerle bize gösterilmiş. Her bireyin okuması gereken tam bir bilgi kaynağı
1.Dünya Savaşı bütün Din-Tarım İmparatorlukları'nı tasfiye ediyor,
Din-tarım toplumu dünyasının egemenleri belli işte. Roma en büyük egemen, arkadan Osmanlı geliyor. Ondan sonra da endüstri devriminde, İngiltere alıyor liderliği. Yani Osmanlı bir dünya lideri, din-tarım toplumu döneminde dünyanın lider ülkesi. Fakat değişimi izleyemeyince, önce o gücünü kaybediyor. Ondan sonra gücünü kaybettikçe öbürleri tarafından sömürülmeye başlıyor. Daha hızlı zayıflıyor ve en sonunda, 1.Dünya Savaşı bütün Din-Tarım İmparatorlukları'nı tasfiye ediyor, Osmanlı'yı da yok ediyor.
Onun için ben hep derim ki, Sevr, tarihin doğal sonucudur.
Tarihi tersine çeviren anlaşma Lozan'dır. Atatürk'ün dehası oradadır; çünkü Atatürk endüstrileşmeye ayak uyduramadığı için çöken bir Osmanlı İmparatorluğu'nun enkazı
üzerinde, olmayan bir endüstrileşme ve olmayan bir aydınlanma ürünü olan bir Cumhuriyet Türkiye'si inşa edebilmiştir ve bunu da bir bağımsızlık savaşını kazanmış olmasına borçludur.
Sayfa 149 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 1.Basķı Mayıs 2009Kitabı okudu
Gerçek nedir? Ya da gerçek gerçek midir?
Bu soru tarihsel olarak filozofların yanıt aradığı en önemli sorulardan birisidir.
İnsanların çoğu aslında toplumsal yaşam içerisinde gerçeği aramazlar, daha doğrusu gerçek diye bir sorunları yoktur. Çünkü çoğu zaman gerçeğe ulaşma çabası riskli ve tehlikelidir. Bu yüzden sistem tarafından kendilerine
Ey Büyük Atatürk
Bayrağımla vatanımla sevginle gönlümdesin Ey Büyük Atatürk
İnan kardeşim inan sen ben o her birimiz Fatih birer Uluğ Türk
Ey Dünya dostsan huzur içinde yaşa eğer düşmansan bizden ürk
Seni hala dünyanın en karizmatik lideri olarak görüyor her bir Türk
KK
H.C. Armstrong (İngiltere)
Çağımızda Ortadoğu'nun en başarılı lideri olan Mustafa Kemal, kendisini başarılı biri olarak görmemekteydi. Onu zamansız ölümüne sürükleyen pervasız yaşamı, belki de onun kendine yönelik kişisel hoşnutsuzluğunun bir ifadesiydi. Kendi tarihsel rolünün ve adının, bütün dünyada ünlenmiş olduğu gerçeğinin farkında mıydı? Bu gerçeklere tümüyle vakıf, alçakgönüllü biri değildi . Ancak, aynı zamanda Cumhuriyet Türkiye' sinin küçük bir ülke olduğunun ve kendisinin devler çağında yaşamadığı gerçeğinin de farkındaydı. Büyük İskender, Jul Sezar ve Napolyon'un dünya imparatorlukları çağında yaşamış olsaydı, böylesine düş kırıklığına kapılmazdı. Çağdaş Türkiye'yi yarattığı ve başka hiç kimsenin Ortadoğu'da böylesine kalıcı bir büyü yaratamayacağı bir gerçek olmakla birlikte, o gerçek görevinin büyük imparatorluklar kurmak ve dünyayı dönüşüme uğratmak olduğunu hissediyordu. Ona, başarılı olamadığını düşündüren, yine kendisinin olağanüstü yükseklikteki standartlarıydı.
Milletine hizmet etme yolunda baş koymuş liderler vardır ki, tarihin derinliklerinde kaybolup gitmişlerdir.
Bazı liderler de vardır ki, milletlerin hayatına her gün doğan güneş gibidir. Bu tür liderler tarihte nadir ve sayısı azdır. Tarihte nadir olan liderlerden birisi de, Mustafa Kemal Atatürk'tür. Askerliği, Devlet Adamlığı, İnkılapçılığı yanında, Eşsiz ve Büyük Bir Fikir Adamı olması sebebiyle, bütün bu özellikleri tarihte tek başına taşıyan Mustafa Kemal Atatürk; Dünya ve Türk Tarihinin Büyük Lideri ve Dava Adamıdır.
önsöz VIKitabı okudu
Ulaş Benzerdi Güneş'e.....
"Hakim bey, mahkeme heyetinde görev alan şahısların hiçbirini tanımam. Bu sebeple güven duyup duymamak söz konusu değildir. Fakat gerçek olan şudur ki: Mahkemeniz bağımsız bir mahkeme olma niteliğine sahip değildir. Bu durumu göz önüne alarak istifa etmeniz gerekir."
Bugün 19
Sabiha Gökçen şunları söylemektedir:
"Atatürk'ün çevresinde bulunanlar, onunla kader birliği yapanlar çok iyi bilirler ki, bu büyük dünya lideri yaşam boyu hiçbir işe plansız başlamamıştı. Her şeyi önceden tasarlamış, alacağı adımlar inceden inceye hesaplamış, devrimlerinde kimleri nerelere görevlendireceğini bile binlerce sorun ile dolu kafasında hazırlamıştı. Onun çok heyecanlı, çok atak, çok fevri hareketleri olduğunu söyleyenler, Atatürk'ü gerçek yönü ile tanımamış olanlardır. Evet. Mustafa Kemal, hakikaten aklın alamayacağı kadar heyecan yüklü, geleceğin büyük atılımlarının heyecanı ile yüklü bir liderdi. Kabına sığamayan bir lider. Fakat asla duygularına mağlup olmaz, asla plansız hareket etmez, asla bir anda karar vererek harekele geçmezdi. Uzun boylu düşünür, geceleri gündüzlere, gündüzleri gecelere ekler; kitaplar karıştırır, uzmanlarla toplantılar düzenler ve sonra bakarsınız günün birinde "haydi şu işe başlayalım!" diyerek yola çıkardı. Onun daha önceki hazırlıklarını, günlerce, haftalarca, aylarca tasarladığı planları bilmeyenler bu nedenle "âni kararlar vererek hareket" ettiği düşüncesine kapılırlardı".
Sayfa 36 - Güven KitabeviKitabı okudu
