"Batı İran'ı ezmek istemez, hatta sever" Ş.Teoman Duralı Daha önce "Lübnan bataklık olur" diyerek uyarmıştı. Felsefe profesörü Teoman Duralı şimdi de "Lübnan savaşı İran'a saldırının ön hazırlığı mı" sorusunu yanıtlıyor. "Yahudilerin en çok sevmeleri gereken millet Fars milleti olması lazım"
79 syf.
1/10 puan verdi
Siyonist hain
Yazar: Alexandor Aaronsohn . Romanya'daki antisemitizmden kaçıp Osmanlıya sığınan yahudi ailelerden biri, Aaronsohn ailesi. Filistin'deki belirtilen köye yerleşmisler. Yahudi bir ailenin yardımlarıyla ismi Zikron - Yakob olan köyün eski adı Zemalin. Bu köy aslında I. Dünya savasinda ingilizlere istihbarat veren siyonist yahudiler ile
Filistin’de Türklerle Birlikte
Filistin’de Türklerle BirlikteAlexander Aaronsohn · Kapra Yayıncılık · 202138 okunma
Reklam
Emin el-Hüseyni
Yüz­ yılın dönümünde asilzade el-Hüseyni ailesinin çocuğu ola­rak dünyaya gelen Emin, kısa bir süre el-Ehzer'de ve Reşid Rıza'nın mektebinde okuduktan sonra, 1. Dünya Savaşında Osmanlı ordusunda subaylık yaptı. 16 Manda yönetimindeki Filistin'de, en önemlisi öteden beri Hüseynilerle çekişen nü­fuzlu Neşeşebi aşireti olmak üzere birçok düşmanı olmasına rağmen, El-Hüseyni hızla yükseldi. 1921'de İngiliz yetkililer onu Kudüs müftüsü olarak atayıp yeni icat edilen "büyük müftü" (el-müfti el-ekber) unvanı verdi; bir yıl sonra Yüksek İslam Şurası reisi ve Filistin'de Genel Vakıf Komitesi baş­kanı olarak atadı -İngilizler, ateşli bir yahudi düşmanı olan el-Hüseyni'nin kısa sürede İngiliz yönetimine ve Filistin'e yahudi göçüne muhalefetin baş savunucusu olacağını bek­lemiyorlardı. 1937 sonbaharında müftü Lübnan'a kaçmak zorunda kaldı; oradan Irak'a ve Irak'ta Mihver yanlısı darbe­nin başarısızlığından sonra Tahran'a geçti. 1941 sonbaharın­da Müttefikler İran'a saldırınca, Türkiye üzerinden İtalya'ya kaçtı. 6 Kasım 1941'de bir Alman uçağı onu Berlin'e getir­di.
Sayfa 86 - ALFA | TARİHKitabı okudu
456 syf.
·
Puan vermedi
·
16 günde okudu
Cemal Paşa anılarını 1919'da yazdı. Kitap Almanca'ya çevrildi ve Münih'te yayımlandı. 1922'de İstanbul'da, Hatırat başlığıyla basılıyor. Cemal Paşa anılarını - Talat Paşa gibi - Türkiye'den ayrıldıktan sonra Avrupa'da yazıyor. Ama o, alelacele kaleme almamış, kimi bölümleri oldukça uzun tutmuş, özellikle Birinci
Hatıralar
HatıralarAlpay Kabacalı · İş Bankası Kültür Yayınları · 201687 okunma
Abdülhamid Han'ın Emanetiydi Oysa!..
~•~ “Birinci dünya savaşının sonuna kadar Filistin toprakları, Osmanlı imparatorluğunun hâkimiyeti altında bulunmaktaydı; fakat Osmanlı’nın birinci dünya savaşında yenilmesiyle, tüm topraklar müttefik güçler tarafından paylaşıldı. 1921-1922 yılında Filistin toprakları ise İngilizlere verildi. Bu da günümüze kadar devam eden sorunların başlangıcı oldu.” ~•~
Bu hafta kütüphane günlüğümde yine üç kitap var. İlber Ortaylı'dan "Defterimden Portreler" le başlayacağız, Muzaffer Taşyürek'in "Batı Tarihi" devam edip, Franz Carl Endres'in Dünya Savaşında Osmanlı ve Filistin isimli kitabıyla haftayı tamamlamayı planlıyoruz. #OkumakGüzeldir #OkumakÖzgürlüktür Haydi siz de #kitap okuyan 📚...✍️🏻—YYB
Dilim Sussa da
Dilim Sussa da
Reklam
640 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Kudüs. Üç semavi dince de kutsal olan, uğrunda tarih boyunca, deyim yerindeyse oluk oluk kan akıtılan, adeta kan içmeye doymayan bir şehir. Babil, Roma, Haçlılar, Araplar ve Osmanlı'nın eline geçen şehir, 1. Dünya Savaşında, Arapların Osmanlı'ya ihanetiyle İngiliz Manda yönetimi altına girmiştir. Dolayısıyla dört yüzyıl süren Osmanlı
Kudüs Ey Kudüs
Kudüs Ey KudüsLarry Collins · Kronik Kitap · 2017279 okunma
Birinci Dünya Savaşında Osmanlı
Hasta Adam (Osmanlı Devleti), Büyük Savaş'ta sanki mucizeli bir silkinişle ayağa kalkmıştır. Dört sene, Galiçya cephesindeki müttefiklerine de yardım göndermek üzere, Çanakkale'de, Filistin'de, Hicaz'da, Kanal'da, Irak'ta, Kafkaslar'ds kıran kırana dövüşmüştür. Kuşatma altındaki en küçük birliklerine bile uçakla yardım yetiştirebilen dost ve düşmanlarının karşısında, Osmanlı, önce yokluk, soğuk, tifo, tifüs ve humma ile dövüşmüştür. Ve dört yıl boyunca en korkunç ve şerefli günlerini yaşayarak yenilmiştir. Bu inanılmaz yoksulluğu içinde, sadece insanının cevheri ile direnmiş ve yenilgileri ne olursa olsun, son İmparatorluk destanını yaşamıştır. Ziya Nur (Aksun) Bey şöyle yazar: "Daha açık konuşalım: Bizim millet ve devlet olarak son büyük savaşımız Birinci Dünya mücadelesidir. Sonraki İstiklal Savaşı ona nisbeten cüz'î ve sınırlı bir savaştır. Bugün, Türk ordusunun ve askerinin dünya kamuoyunda ve askeri mahfillerinde bir ismi varsa, bunu, Birinci Dünya Savaşı'nda gösterilen savaş gücüne ve yeteneğine borçluyuz. Bu sonuçta ise, büyük bir imanla dolu olan Enver'in payını unutmamak gerekir."
Sayfa 242Kitabı okudu
192 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Zeytindağı ve Tarih Neden Tekerrür Etmemeli
"Ta Şam'a kadar üç gün üç gece süren demiryolunun iki tarafını Anadolu Türkleriyle kuşatacağız. Arap kesesine Anadolu altını ve Arap kursağına Anadolu'nun rızkını akıtacağız." (Sayfa 66) Bu ve bunun gibi onlarca cümle ile Zeytindağında Falih Rıfkı süresi geçmez bir bellek izini tekrar canlandırıyor. Zeytindağı bugünkü
Zeytindağı
ZeytindağıFalih Rıfkı Atay · Pozitif Yayınları · 20119,9bin okunma
Siyonizm Filistin’i ancak iki savaş sayesinde ele geçirebildi ve bugüne kadar da ancak beş savaşla orada tutunabildi. Birinci zaferini (1917 Balfour Bildirisi) ancak, Osmanlı İmparatorluğu’nu parçalamayı hedefleyen sömürgeci güçlerin rekabet oyununa katılarak kazanabildi; bu mirastan bir pay alma vaadini de ancak Birinci Dünya Savaşı’nda Almanya’nın önüne geçmeye ve siyonistlerin desteğiyle ABD yi kendi safına çekmeye çalışan İngiltere’den elde edebildi.
Sayfa 486Kitabı okudu
Reklam
Şeytan Batılı oldu
Katran Kazanında Sterilize” adlı kitabından… Birinci Dünya Savaşı’nda İngilizlere, 15 bin askerimiz esir düştü. Bu askerlerden bir kısmı da Mısır’ın İskenderiye şehri yakınlarında bulunan Seydibeşir Usare Kampı’na hapsedildi. Kampın tam adı, “Seydibeşir Kuveysna Osmanlı Useray-ı Harbiye Kampı” idi. Bu kampta, 1918’de Filistin cephesinde esir
_Atatürk_ İktisat, ingiliz'in çekilmesi, Lenin, Şapka...
_İzmir İktisat Kongresi Açış Söylevi -1923_ _Ekonomi demek, her şey demektir. Yaşamak için, mutlu olmak için, insan varlığı için ne gerekse onların tamamı demektir. Efendiler, tarih, milletlerin yükselme ve düşmesi sebeplerini ararken birçok siyasî, askerî, sosyal nedenler bulmakta ve saymaktadır. Fakat bir milletin doğrudan doğruya hayatıyla,
103 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.